Pages in topic:   < [1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37]
Off topic: UYARI: Dikkat Scam
Thread poster: Adnan Özdemir
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 01:52
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
E-uyarı Mar 3, 2021

--İş Bankası'nın gönderdiği e-uyarıdır--
3 Mart 2021 -- 14:24

aaa

ZARARLI YAZILIM NEDİR?

Virüs, Solucan, Truva Atı, Fidye Yazılımı gibi
zararlı programları akıllı cihazınıza, bilgisayar ya da
cep telefonunuza bulaştırarak kişisel ve finansal bilgilerinizi
ele geçirmeyi hedefleyen kötü amaçlı yazılımlardır.

aaa1
▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


Zararlı yazılım cihazınıza nasıl bulaşır?

Kısa mesaj (SMS), e-posta, WhatsApp
ya da sosyal medya aracılığıyla
paylaşılan ve çeşitli hediye içerikleriyle
(pandemi destek, bedava internet,
aşı randevusu, araç ekspertiz raporu vb.)
sizi uygulama indirmeye yönlendiren linkleri
açmanız halinde cihazınıza bulaşabilir.
bbb

▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


Zararlı yazılım cihazınıza neler yapabilir?

• Siz farkında olmadan cihazınızdaki KİŞİSEL BİLGİLERİNİZİN
(rehber, fotoğraflar, e-posta, TCKN, sosyal medya bilgileriniz,
bankacılık uygulamalarında kullandığınız şifre vb.) ve Bankanız
tarafından işlem onaylama esnasında gönderilen mobil onay kodu
gibi tek kullanımlık şifre içeren kısa mesajların dolandırıcıların
eline geçmesine neden olabilir.

• Cep telefonunuza gelen aramaların dolandırıcı tarafından
yanıtlanmasına veya dolandırıcı tarafından arama
yapılabilmesine olanak sağlayabilir.
ccc

▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


Bunları tecrübe ediyorsanız cihazınıza zararlı yazılım bulaşmış olabilir!

• Cihazınızda donma, yavaşlama
ya da ısınma yaşanıyorsa,

• Telefonunuzun pili
çok çabuk tükeniyorsa,

• Telefonunuzun kendi kendine
kapanıp açılması ya da ekranın
kendiliğinden kapanması gibi
olağandışı durumlar yaşanıyorsa,

• E-posta ve SMS uygulamaları
istemdışı kapanıyorsa,

• Kısa mesaj (SMS) alınamıyor
ya da gelen kısa mesajlar
görüntülenemiyorsa,

• Bu ipuçlarının dışında,
siz hiç fark etmeden de zararlı yazılımlar
cihazınıza bulaşmış olabilir.
ddd

▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


Zararlı yazılımlara karşı hangi önlemleri alabilirsiniz?

• Para veya hediye vaat eden kısa mesaj (SMS),
sosyal medya reklamları, WhatsApp mesajları ve
e-posta iletilerini açmayın ve ilgili linklere
tıklamayın. Gerçek olamayacak kadar
güzel teklifler aslında tuzak olabilir.

• Bilinen yaygın uygulamalar haricinde,
güvenliğinden emin olmadığınız
yeni uygulamaları yüklemeyin.

• Sadece resmi uygulama
kaynaklarından uygulama indirin.

• İnternette ziyaret ettiğiniz
siteler konusunda seçici olun.

• Güncel anti-virüs yazılımı yükleyin.

• Android işletim sistemli telefonunuzda
bilinmeyen kaynaklardan uygulama yükleme
özelliğinin kapalı olduğundan emin olun.

• Android işletim sistemli telefonunuza
yüklediğiniz bir uygulama erişilebilirlik
özelliklerinden birini kullanmak istiyorsa izin vermeyin.

• Telefonunuzun işletim sistemini güncel tutun.

eee

▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


Zararlı yazılım bulaştığında ne yapmalısınız?

• Telefonunuzun internet erişimini engelleyin.

• Telefonunuzda bulunan SIM kartı çıkartın.

• Kişisel bilgilerinizi yedekledikten sonra
telefondaki zararlı yazılımın etkisiz hale
getirilmesi için yetkili bir servise başvurun.

• Telefon üzerinde oturum açılan hesaplara ait
(Bankacılık, e-devlet, e-posta, sosyal medya vb.)
parolaları ivedilikle değiştirin.

• 0850 724 0 724 numaralı Telefon Şubemizi arayarak
Bankamız müşteri hizmetleri ile irtibata geçin.
fff


Kaynak: İş Bankası'nın 3 Mart 2021 günü gönderdiği e-uyarı





[Edited at 2021-03-03 17:30 GMT]


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 01:52
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
- Mar 9, 2021

--Alıntı--


Son dakika... Karlov suikastı davasında karar! Ceza yağdı

09.03.2021 - 16:49 | Son Güncellenme: 09.03.2021 - 18:25| AA


Gelen son dakika haberine göre; Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Karlov suikastına ilişkin FETÖ elebaşı Gülen'in de aralarında bulunduğu 28 sanıklı davada karar açıklandı. 5 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. İşte haberin ayrıntıları...

Rusya
... See more
--Alıntı--


Son dakika... Karlov suikastı davasında karar! Ceza yağdı

09.03.2021 - 16:49 | Son Güncellenme: 09.03.2021 - 18:25| AA


Gelen son dakika haberine göre; Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Karlov suikastına ilişkin FETÖ elebaşı Gülen'in de aralarında bulunduğu 28 sanıklı davada karar açıklandı. 5 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. İşte haberin ayrıntıları...

Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un 19 Aralık 2016'da suikast sonucu öldürülmesine ilişkin Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de arasında bulunduğu 28 kişinin yargılandığı davada karar açıklandı.

/Andrey Karlov//krlv

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ve sanık yakınları katıldı. Tutuklu bazı sanıklarla bulundukları cezaevinden video konferans aracılığıyla bağlantı kuruldu.

Mahkeme Başkanı Hikmet Erdoğan, sanıkların son sözlerini dinledikten sonra hükmü açıkladı.

Buna göre, suikastı gerçekleştiren Mevlüt Mert Altıntaş'ın "örgüt abisi" sanık Şahin Söğüt ile suikast talimatını Altıntaş'a ilettiği belirtilen sanık Salih Yılmaz ve Ahmet Kılınçarslan, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ile Karlov'u "terör amaçlı kasten öldürme" suçundan 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Heyet, FETÖ'nün mahrem istihbarat yapılanmasında görevli olduğu belirtilen sanık Hüseyin Kötüce ile eski istihbaratçı Vehbi Kürşad Akalın'ı "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse, Karlov'u "terör amaçlı kasten öldürmeye yardım" suçundan da 15'er yıl hapse çarptırdı.

Mahkeme, sanıklar Hasan Tunç, Sercan Başer, Ufuk Gül'ü "FETÖ üyeliği" suçundan 7 yıl 6'şar ay, Ayşe Söğüt ve Kaan Bülbül'ü aynı suçtan 9'ar yıl, Hayreddin Aydınbaş ve Ramazan Yücel'i ise 10 yıl 6'şar ay hapisle cezalandırdı.

Karlov'un öldürüldüğü serginin organizatörü sanık Mustafa Timur Özkan ise "FETÖ'ye bilerek ve isteyerek yardım" suçundan 3 yıl 9 ay hapisle cezalandırıldı.

Heyet, sanıklar Doğukan Söylemez, Kadir Şamlı, Oğuzhan Öztürk, Abdulsamet Kekeç, Sefa Kurnaz ve Bilal Dereli'nin üzerine atılı suçlardan beraatına karar verdi.

Sanıklar üzerlerine atılı diğer suçlardan beraat etti.

Mahkeme, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve Emrullah Uslu'nun da arasında bulunduğu firari sanıklar Hamza Sevinç, Cemal Karaata, Cengiz Özkan, Burak Yusmak, Murat Tokay, Şerif Ali Tekalan ve Temel Alsancak'ın dosyalarının ayrılmasına hükmetti.


KARLOV SUİKASTI VE YARGI SÜRECİ

Büyükelçi Karlov, 19 Aralık 2016'da katıldığı sergide, polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş'ın silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmiş, Altıntaş da polis tarafından vurularak öldürülmüştü.

Olaya ilişkin soruşturma sonucunda FETÖ elebaşı Gülen'in de aralarında bulunduğu 28 kişi hakkında dava açılmıştı. İddianamede, Gülen ile 16 sanığın suikastla doğrudan bağlantılı olduğu kaydedilerek, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "terör amacıyla tasarlayarak öldürme" suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanında "terör amaçlı tasarlayarak öldürmeye azmettirme" ve "terör amaçlı kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından çeşitli sürelerle hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.

Soruşturma kapsamında ulaşılan, suikastçı Altıntaş'ın örgüt içindeki "abisi" Şahin Söğüt'ün eşi Ayşe Söğüt ile İzmir Polis Meslek Yüksekokulundaki eğitimi sırasında Altıntaş ile aynı "örgüt hücresi"nde yer aldığı kaydedilen 12 sanığın ise cinayetle doğrudan ilişkileri açığa çıkarılamazken FETÖ üyesi oldukları belirlenerek "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15'er yıla kadar hapse çarptırılmaları talep edilmişti.

İddianamede, Karlov suikastının arkasında FETÖ'nün bulunduğu, suikastın "Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilere yönelik provokasyon türünde bir eylem" olduğu kaydedilmişti.

Kaynak: https://www.milliyet.com.tr/gundem/son-dakika-karlov-suikasti-davasinda-karar-ceza-yagdi-6450928


▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


--Alıntı--


Karlov suikastı davasında 5 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası


/Sputnik/ Yazarı: Turan Salcı -16:34 -- 09.03.2021 (Güncellendi 18:51 -- 09.03.2021)


Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un suikast sonucu öldürülmesiyle ilgili davada karar açıklandı. Fethullah Gülen ile birlikte 16 sanığın yargılandığı davada 5 sanık ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 9 Mart Salı günü görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Vehbi Kürşat Akalın, Şahin Söğüt, Ramazan Yücel, Hüseyin Kötüce ve tutuksuz sanıklar katıldı. Diğer tutuklu sanıklar ise bulundukları cezaevinden video konferans yöntemiyle bağlantı kuruldu.

Saat 16:00’da ara verilen duruşmada, mahkeme heyeti kararını 16:30’da açıkladı.

Davada öncelikle beraatlar okundu. Buna göre, sanıklardan Doğukan Söylemez, Kadir Şamlı, Oğuzhan Öztürk, Bilal Dereli, Abdulsamet Kekeç ve Sefa Kurnaz beraat etti.

5 sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
Karlov'u öldüren Mevlüt Mert Altıntaş'ın ‘örgüt abisi’ olduğu belirtilen Şahin Söğüt, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Örgüte bilgi sızdırdığı belirtilen eski istihbaratçı Vehbi Kürşad Akalın ise ağırlaştırılmış müebbet ile 15 yıl hapis cezası aldı.

Büyükelçi Karlov'a yönelik suikast talimatını Altıntaş'a ilettiği belirlenen Salih Yılmaz, iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Karlov suikastı davasında aralarında FETÖ elebaşı Fethullah Gülen ile Emrullah Uslu'nun bulunduğu firari 9 sanığın dosyalarının ise ayrılmasına hükmedildi.

Ne olmuştu?
Büyükelçi Karlov, 19 Aralık 2016'da katıldığı sergide o sırada mesaide olmayan polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş'ın silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmiş, Altıntaş da polis tarafından vurularak öldürülmüştü.

Olayın ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, aralarında Fethullah Gülen'in de bulunduğu 28 şüphelinin yer aldığı iddianame hazırlandı.

Gülen'in bir numaralı sanık olduğu iddianamede, Abdulsamet Kekeç, Ahmet Kılınçarslan, Ayşe Söğüt, Bilal Dereli, Burak Yusmak, Cemal Karaata, Cengiz Özkan, Doğukan Söylemez, Emrullah Uslu, Hamza Sevinç, Hasan Tunç, Hayreddin Aydınbaş, Hüseyin Kötüce, Kaan Bülbül, Kadir Şamlı, Murat Tokay, Mustafa Timur Özkan, Oğuzhan Öztürk, Ramazan Yücel, Salih Yılmaz, Sefa Kurnaz, Sercan Başar, Şahin Söğüt, Şerif Ali Tekalan, Temel Alsancak, Ufuk Gül ve Vehbi Kürşad Akalın da sanık olarak gösterildi.

‘Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilere yönelik provokasyon’
İddianamede, Fethullah Gülen ile birlikte 16 sanığın, suikastla doğrudan bağlantıları ortaya konarak, 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs' ve 'terör amacıyla tasarlayarak öldürme' suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yanında 'terör amaçlı tasarlayarak öldürmeye azmettirme' ve 'terör amaçlı kasten öldürmeye teşebbüs' suçlarından çeşitli sürelerle hapis cezasına çarptırılmaları istenmişti.

İddianamede ayrıca suikastın arkasında, 15 Temmuz darbe girişiminin faili ve aynı zamanda bir casusluk ve istihbarat örgütü olan FETÖ'nün bulunduğu ve suikastın, "Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilere yönelik provokasyon türünde bir eylem" olduğu kaydedilmişti.

-----
Yazıda ifade edilen görüş ve düşünceler, Sputnik'in görüşlerini yansıtmayabilir.

Kaynak: https://tr.sputniknews.com/columnists/202103091043989057-karlov-davasinda-karar-aciklaniyor/


▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


--Alıntı--


Emniyetten 'FETÖ/PDY Sözlüğü'


Haber: Özcan Yıldırım, Sefa Şahin, Merve Yıldızalp Özmen |05.01.2020 Ankara


Emniyet Genel Müdürlüğü, FETÖ/PDY'nin kullandığı şifreli dili, şüpheli, tanık/müşteki-mağdur veya bilgisi alınan kişilerin ifadelerinden çözerek sözlük hazırladı.

/Terörist Fetullah Gülen//tfg

Emniyet Genel Müdürlüğü, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarının kullandığı şifreli dili, şüpheli, tanık/müşteki-mağdur veya bilgisi alınan kişilerin ifadelerinden çözerek "FETÖ/PDY Sözlüğü" yayımladı.

Sözlükte kek, tereyağı, lahmacun, lokum, köylü ve peyzajcı gibi FETÖ/PDY'nin gizli anlamlar yüklediği 1094 kelimeye yer verildi.

Şüpheli, tanık/müşteki-mağdur veya bilgisi alınan kişilere ait ifadeler, raporlar, tahkikat evrakı, müfettiş raporları ile açık kaynaklardan faydalanılarak hazırlanan sözlük, 326 sayfadan oluşuyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele, İstihbarat ve Siber Suçlarla Mücadele dairesi başkanlıklarının müşterek hazırladığı "FETÖ/PDY Sözlüğü"nün ön sözü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, takdimi ise Emniyet Genel Müdürü Mehmet Aktaş tarafından kaleme alındı.

Üç bölümlük sözlüğün birinci bölümü terimler sözlüğü olup 1094 maddeden oluşuyor.

Örgüt mensuplarının ezberlemesi istenen kelimeler
Sözlüğün ikinci bölümünde FETÖ tarafından 1993'te yalnızca örgüt mensubu öğrencilerin ezberlemesi amacıyla hazırlanan 756 kelimenin bulunduğu "Kevser" isimli derleme kitabın kelime listesine yer verildi.

Sınırlı sayıda basılan, Fetullah Gülen'in birkaç eseri ile çeşitli bölümlerin yer aldığı kitabın, örgüt tarafından güvenlik tedbirleri çerçevesinde geri toplatıldığı bildirildi.

Sözlükte "Kevser" kitabının bir örgüt mensubunun nasıl davranması, zaman tanzimini nasıl ayarlaması gerektiği, inanması gereken örgüt değerleri ve elebaşı Gülen'in kullandığı dili anlaması için hazırlandığı kaydedildi.

Örgüt yapılanması ve hiyerarşik kademelerin şemaları
Sözlüğün son bölümünde de FETÖ'nün coğrafi bölge, yönetim, finans, öğrenci, emniyet ve askeri mahrem yapılanmasına ilişkin şemalara yer verildi.

Coğrafi bölge yapılanması kapsamında Türkiye'nin 2003-2008 tarihli birinci şemada 7, 2008-2016 tarihli ikinci şemada ise 5 bölgeye ayrıldığı dikkati çekiyor.

FETÖ askerleri "Gri Dosya" ile fişlemiş
"FETÖ/PDY Sözlüğü"den aralarında kek, tereyağı, lahmacun, lokum, köylü, çöpçü, peyzajcı, depocu, KDV yüzde 12 sorumlusu, optik, kozmik, trend ve panik butonunun da olduğu gizli anlamlar yüklenen 1094 kelimeye yer verildi.

Sözlükte farklı anlamlar yüklenen başlıca kelimeler şu şekilde:

"Adanmış Ruh: Örgüte adanmış kimsedir. Örgütte sadakatinden şüphe edilmeyen kimseler için kullanılmaktadır.

Akabe: Örgütün başka görüşlerden, ideolojilerden eleman devşirmesi anlamına gelmektedir.

A Katı: Örgütün Emniyet Teşkilatı mahrem yapılanmasıyla ilgili bir kavramdır.

Âli Heyet: Genel olarak örgütün istişare ve karar alma mekanizmasındaki en yüksek kurula verilen isimdir.

Altın Günü: Örgütsel kararların alındığı ve bunların örgüt mensuplarına iletildiği istişare toplantılarının örgüt içindeki şifreli kodudur.

B Katı: Örgütün Emniyet Teşkilatı mahrem yapılanması ile ilgili bir kavramdır.

Ballı Şeker: Örgüt mensubunun rüyasında örgüt elebaşı veya peygamberlerle alakalı rüya görmesi demektir.

Beyaz Renk: Örgütte TSK mahrem yapılanmasında Deniz Kuvvetleri personeli olan örgüt mensuplarını ifade etmek için kullanılmaktadır.

C Katı: Örgütün Emniyet Teşkilatı mahrem yapılanması ile ilgili bir kavramdır.

Çiçek: Örgüt mensuplarının dinleme cihazına (böcek) verdikleri isimdir.

Çimen: TSK mahrem yapılanmasında jandarma birimini ifade etmek için kullanılmaktadır.

Çöpçü: FETÖ'nün Emniyet Teşkilatı mahrem yapılanmasında daha önce örgütle bağı olan ancak sonradan örgütten kopmuş ve örgüte zarar veren, örgüt aleyhine bilgi veren veya gizli tanıklık yapan kişiler için kullanılan koddur.

D Katı: Örgütün Emniyet Teşkilatı mahrem yapılanması ile ilgili bir kavramdır.

Dayı: Örgüt mensuplarının örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e verdikleri kod isimlerdendir.

Dede: Örgüt mensuplarının örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e verdikleri kod isimlerdendir.

Duvarcı: Örgütün mason yapılanmasında Mason Locası'na üye olan örgüt mensuplarına denilmektedir.

Fen: TSK mahrem yapılanmasında Kara Harp Okulunu ifade etmek için kullanılmaktadır.

Geometri: TSK mahrem yapılanmasında Deniz Astsubay Meslek Yüksek Okulunu ifade etmek için kullanılmaktadır.

Gri Dosya: Örgütün TSK mahrem yapılanmasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde gerçekleştirilen fişlemelerde kullanılan bir arşivleme sistemidir.

Depocu: Örgütün hakim/savcı hazırlık evleri yapılanmasında faaliyet gösteren örgüt mensuplarıdır.

Emineri: Kendi evinde kalan üniversite öğrencileri (örgüt mensubu veya olmayan)

Halley Kuyruklu Yıldızı: Örgütün sembolü, Halley Kuyruklu yıldızıdır. Örgütün genel kabulü ve öğretisine göre ahir zamanda yeryüzüne gelecek "Mesih/Mehdi", Halley kuyruklu yıldızından zuhur edecektir.

Kainat İmamı: Örgütteki en üst, mutlak ve hatasız görülen örgüt elebaşının liderlik statüsüdür. Bu statünün sahibinin Fetullah Gülen olduğuna inanılmaktadır.

Kandan irinden deryaları geçmek: Fetullah Gülen'in yazılarında ve vaazlarında sık sık kullandığı bu tabir adeta bir slogandır. Zorluklara göğüs gerip hedeflere ulaşmayı ima etmektedir.

Kapadokya: Fetullah Gülen'in yazı ve vaazlarında sık kullandığı tabirdir.

KEK: "Kendi Evinde Kalan" anlamında örgütsel kısaltma. Emineri ile aynı anlama geliyor. Önceleri KEK tabiri kullanılırken daha sonra "Eminer/Emineri" tabiri kullanılmaya başladı.

KDV yüzde 12 sorumlusu: Örgütün topladığı himmet paralarının yüzde 12'sini oluşturan kısmının ayrılması ve yurt dışında kullanılmak üzere değerlendirilmesiyle ilgilenen örgüt mensuplarıdır.

Kınalama: TSK mahrem yapılanmasında, örgüt mensubu öğrencinin askeri mahrem yapılanmaya seçilmesi ile ilgili kavramdır.

Köylü: Örgüt jargonunda Menzil tarikatına bağlı insanları ifade etmek için kullanılmaktadır.

Kozmik: İstihbarat birimlerine sızmış örgüt mensuplarını ifade etmektedir.

Kutsal Hoca Payı: FETÖ içinde toplanan himmet ve benzeri paraların il imamları aracılığıyla örgüt elebaşı Fetullah Gülen'e gönderilmek üzere ayrılan kısmına verilen addır.

Lahmacun: Örgütün gizlilik ilkesi gereği kullanmış olduğu finansal kodlama. Bir lahmacun, 10 bin Amerikan dolarına karşılık geliyor. FETÖ'nün topladığı döviz cinsi paraların miktarlarında yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için son zamanlarda böyle bir tabir kullanılmaya başlandı.

Lokum: FETÖ mensuplarının bulundukları ülkedeki örgütün iş ve işlemlerini kolaylaştıran yetkililere verdikleri rüşvet için kullandıkları bir tabir. Rusya'da yaşayan örgüt mensupları Amerikan doları için de Lokum tabirini kullanmaktadır. Çok sık olmamakla birlikte bu tabir Türkiye'de de bir dönem kullanılmıştır.

Mabede giden yolların kapatıldığı zaman dilimi: Fetullah Gülen'in Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü dönemlerini kastetmek için kullandığı tabirlerden biridir.

Malikhane: Örgütün MİT mahrem yapılanmasında MİT personeline verilen "Hastane" adının deşifre olması sonrası verilen yeni isimdir.

Mutfak: FETÖ tarafından kullanılan mecazi bir tabirdir. Örgüt içinde her ünitenin yaptığı istişare toplantılarında yeni fikirlerin, stratejik kararların çıktığı bölüme "Mutfak" bölümü denilmektedir.

Müzik: Örgütün siyasi partiler yapılanması ile ilgili bir kodlamadır. Siyasi parti içine yerleştirilen örgüt mensuplarının deşifre olmaması için siyasi partiler "Müzik" şeklinde kodlanmaktadır.

Nefis terbiyesi: Örgütün özel iletişim dilinde beyin yıkamak anlamına gelen bir kavramdır.

Notçu/Notçuluk: Örgütün hakim/savcı hazırlık evleri yapılanmasında faaliyet gösteren örgüt mensuplarıdır. Yeni kanun düzenlemelerine göre çalışma notlarını ve kitapçıklarını revize etmekle görevlidirler.

Norm: Örgüt içinde dini bir yaşantı açısından arada kalmış, yani hem camiye giden hem de alkol alan, ehli dünya vesaire kişilere denilmektedir.

Oğuz: Fetullahçı Terör Örgütü'nce 2012'den sonra Milliyetçi Hareket Partisine verilen kod isim.

Pırlanta: Örgüt elebaşının yazdığı kitaplara verilen isim.

Şefkat tokadı: İsteksizlik gösteren veya örgütsel vazifesini geri plana atıp dünya işleri ile uğraşan örgüt mensubunun tehdit edilmesi/korkutulması.

Tereyağı: FETÖ mensuplarının telefon görüşmesi ya da yazılı haberleşme sırasında "himmet" dedikleri para toplama faaliyeti için kullandıkları tabirdir.

Yayın mahrem yapılanması: Örgütün siyaset yapılanması ile ilgili bir terim.

Doğan: Fetullahçı Terör Örgütü'nce 2012 yılından sonra Cumhuriyet Halk Partisine verilen kod isimdir.

Timaş: Örgüt tarafından 2012 yılından sonra Adalet ve Kalkınma Partisine verilen kod isimdir.

Optik: Fetullahçı Terör Örgütü'nün Emniyet Teşkilatı mahrem yapılanmasında veya diğer faaliyet alanlarında örgüte yeni eleman yapılması planlanan ya da bir görev verilmesi düşünülen şahıslar hakkında örgüt tarafından yapılan detaylı istihbari araştırmadır. Örgüt içinde "optimize etmek" olarak da adlandırılmaktadır.

Panik butonu: Örgüt mensuplarının cep telefonlarında bulunan bir uygulamadır. Ani bir durumda bu butona basıldığında telefondaki bilgiler geri döndürülemeyecek şekilde silinmekte, en son program kendisini de silerek işini tamamlamaktadır.

Peyzajcı: Örgütün mason yapılanmasında Rotary Kulübüne üye olan örgüt mensuplarına denilmektedir.

Trend: Örgüt içinde sözleşmeli olarak çalışanlara verilen isimdir. "Sözleşmeye tabi (ST)", Tayine tabi olmayanlar" tabirleri, trend ile aynı anlama gelmektedir.

Tereyağı: Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının, telefon görüşmesi ya da yazılı haberleşme sırasında "himmet" dedikleri para toplama faaliyeti için kullandıkları tabirdir."


Yeri: https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/emniyetten-feto-pdy-sozlugu/1693004


▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


--Alıntı--

4 yıldır aranan FETÖ'cü yakalandı, itirafçı oldu! 15 Temmuz talimatı deşifre edildi

Haber Giriş: 09.03.2021 - 10:27 | Son Güncelleme: 09.03.2021 - 10:35

FETO_TR_Slider_001-1100x550

FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminden hemen önce sözde üst düzey yöneticilerine talimat verdiği, sözde üst düzey yöneticilerini korumak için önlem aldığı ortaya çıktı. Talimatın gittiği o kişilerden 4 yıldır aranan sözde sivil yönetici yakalandı ve itirafçı oldu.

15 Temmuz darbe girişiminden hemen önce FETÖ, sözde üst düzey yöneticilerine talimat verdi; başarısızlık durumunda tedbir almalarını istedi.

TRT Haber'in bilgisine göre talimatın gittiği o kişilerden biri örgütün TSK yapılanmasında görevliydi. 4 yıldır aranan sözde sivil yönetici, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele ekiplerinin operasyonuyla yakalandı. Önemli bilgiler verdi.

Örgütün itirafçılarından biri olayın detaylarını şu sözlerle anlattı:

"15 Temmuz'dan 1 hafta önceydi. TSK içerisinde benden örgüt hiyerarşisinde üst konumda olan N.Y. isimli şahıs bana 'Bir pasaport çıkart, lazım olabilir' dedi. Sonradan anladım ki darbe için diyormuş. Olası bir başarısızlıkta kaçmamız için gösterilen bir yolmuş."

Örgütün, emniyet yapılanmasında bir başka sözde sivil yönetici de 15 Temmuz gecesi ByLock mesajlaşmalarını anlattı.

"15 Temmuz gecesi Hasan kod adlı sorumlu, gece saat 01.00 sıralarında örgütün emniyet içerisindeki mensuplarının olduğu ByLock grubuna, "Darbe başladı siz de dahil olun" diye mesaj attı. İşler istedikleri gibi gitmeyince Hasan kod adlı şahıs aynı gruba 16 Temmuz saat 03.00 sıralarında 'Kazanmanın kolay olmadığını biliyoruz, direnin' diye talimatlar verdi."

"BİLGİLER DUVARA YANSITILIYORDU"

İtirafçıların ifadelerinde FETÖ'nün evlilik yapılanmasına ilişkin detaylar da dikkat çekti. Örgütün özellikle TSK ve emniyet yapılanmasında yer alan mensuplarının eş seçimine özel önem verdiği bir kez daha ortaya çıktı.

"TSK içindeki örgüt mensuplarının izdivacından sorumluydum. Örgütün kadın yapılanmasındaki sorumlulardan dosya içinde kadınların bilgilerini alıyordum. Kadınların; fotoğraf, boy, kilo, yaş, memleket, öğrenim bilgileri yer alıyordu. Toplantıda o bilgileri duvara yansıtıp sunum yapıyorduk. Bilgiler doğrultusunda yöneticiler, sorumlu olduğu örgüt mensuplarının kriterlerine göre seçimler yapıyorlardı."

İtirafçıların beyanları doğrultusunda 311 şüpheli tespit edildi. Gözaltına alınanların işlemleri sürüyor.

Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/gundem/4-yildir-aranan-fetocu-yakalandi-itirafci-oldu-15-temmuz-talimati-desifre-edildi-41758523

▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


--Alıntı--

ABD'deki skandal reklamın arkasından FETÖ çıktı

AA Haber Giriş: 08.03.2021 - 17:39 | Son Güncelleme: 08.03.2021 - 18:03

okaval

ABD'de Türkiye'yi karalamayı hedefleyen reklamın arkasından Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile ilişkili "Advocates of Silenced Turkey" adlı organizasyon çıktı. Karalama kampanyası yapan organizasyonun başkanı Murat Kaval AA muhabirlerini karşısında görünce paniklerken, "Gerekli bilgileri, sizi FBI'a vereceğiz." dedi.

AA muhabiri, New York'taki ünlü Times Meydanı’nda Türkiye'ye yönelik karalama kampanyası yapan organizasyonun başkanı Murat Kaval'a ulaştı.

AA muhabirlerini karşısında bulunca panikleyen ve telefonla konuşan Kaval, "Türkiye düşmanlığı yapılan ilanı neden verdiniz, bu parayı nereden buldunuz?" sorularına karşı telefonuyla AA ekibinin görüntülerini almaya başladı.

Israrla muhabirin adını soran ve "Biz Anadolu Ajansı'yız" cevabının ardından zorla mikrofonu indirmeye çalışan Kaval, muhabirin "İlanı koymanızı FETÖ mü söyledi? Kaç para aldınız?" sorularına ise "Bizim FETÖ'yle işimiz yok" cevabını vererek terör örgütüyle irtibatı olmadığını ileri sürdü.

Kaval, muhabirin elebaşı Fetullah Gülen'le ilgili sorusuna yanıt verirken ise söze "Sayın Gülen" diye başladı.

Muhabirin, kurumun bütçesinin yıllık 63 bin dolar olduğunu belirterek bu kadar sınırlı bir bütçeyle nasıl 40 farklı şehirde ilan verebildiklerini sorması üzerine Kaval, alaylı bir tavırla "Çok basit, söyleyeceğim" diyerek muhabirini ismini öğrenme konusunda ısrarcı olmaya devam etti.

Muhabirin kurumda kaç kişi çalıştığını, neden internet sayfasında bu bilgilerin yer almadığını ve yasa dışı bir örgüt olup olmadıklarını sormasının üzerine ise Kaval, "Yakında görürsünüz, yakında görürsünüz." dedi.

FBI İLE TEHDİT ETTİ

"İllegal örgüt müsünüz?" sorusuna önce cevap vermeyen Kaval, daha sonra dönerek "İllegal örgüt olsak ABD'de kalma imkanımız var mı, bunu çok iyi biliyorsunuz." diye cevap verdi.

Kaval’ın konuşmasının ortasında "Gerekli bilgileri, sizi FBI'a vereceğiz." şeklinde hemen AA muhabirini tehdit etmesi ise dikkat çekti.

Türkiye'yi karalamaya yönelik reklam tepki çekmişti
FETÖ mensuplarına ait bir grup tarafından Times Meydanı'na yakın 42. sokak ile 8. Cadde köşesindeki dijital ekrana Türkiye'yi karalamaya yönelik verilen reklam, Türk Amerikan toplumunun şiddetli tepkisine neden olmuştu.

Türk toplumu üyeleri, ilanı yayımlayan Outfront Media reklam şirketini telefon ve e-posta ile arayarak protestolarını ifade etmesi üzerine reklam kaldırılmıştı.

Reklam üzerine New York kentinde, FETÖ'nün karanlık yüzünü ve dünya için oluşturduğu tehdidi anlatan dijital ekranlı kamyonet dolaştırılmıştı.

Times Meydanı, Penn Tren istasyonu ve Port Authority otobüs terminali gibi New York'un işlek alanlarında dolaşan kamyonetle FETÖ'nün karanlık yüzü Amerikalılara gösterilmişti.

Kamyonetteki dijital ekranda, "Radikal, Yahudi düşmanı kült lideri Gülen Pensilvanya'da yaşıyor. Gülen'i durdurun." ifadesinin yer aldığı görülmüştü.

Reklam Türkiye'de de tepkiyle karşılanmış, birçok ilde reklam panosunda yer alan "Stop Erdoğan" ifadesine cevaben LED ekranlara "Love Erdoğan" görselleri yansıtılmıştı.

Yeri: https://www.hurriyet.com.tr/gundem/abddeki-skandal-reklamin-arkasindan-feto-cikti-41758150


▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


--Alıntı--


FETÖ firarisi Emniyet müdürünün evinden uyuşturucu düzeneği çıktı

Haber Giriş: 9 Mart 2021 Salı 15:27 Son Güncelleme: 9 Mart 2021 Salı 17:20 Kaynak: TRT Haber

uy

FETÖ'nün Keçiören'deki hücre evine yapılan baskında firari emniyet müdürü Mesut E. yakalandı, aynı binadaki eski emniyet müdürü Mustafa Ö.'yü arama çalışmaları ise sürüyor. Mustafa Ö.'nün evinde uyuşturucu düzeneği de bulundu.

Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, FETÖ'de üst düzey konumda bulunan firari eski emniyet müdürlerinin hücre evlerinde gizlendiğini ve örgütsel faaliyetlerini sürdürdüklerini tespit etti.

Birinci sınıf emniyet müdürleri

Bunun üzerine harekete geçen ekipler, Keçiören'de aynı binada farklı dairelerde gizlendiği belirlenen ve meslekten ihraç edilen birinci sınıf emniyet müdürleri Mustafa Ö. ve Mesut E.'nin evlerine operasyon düzenledi.

Operasyonda, firari emniyet müdürü Mesut E. gözaltına alındı, Mustafa Ö. ise evde bulunamadı.

Evinde uyuşturucu düzeneği çıktı

Ekipler, Mustafa Ö.'nün dairesinde uyuşturucu yetiştirilmesi için profesyonelce hazırlanmış düzenek buldu. Düzeneğin içerisinde uyuşturucu yapımında kullanılmak üzere yetiştirilen çok sayıda Hint keneviri ele geçirildi. Operasyonda, aynı evde yakalanan Mustafa Ö.'nün oğlu da gözaltına alındı.

İkisi de ByLock kullanıcısıydı

Firari emniyet müdürlerinin örgütün şifreli haberleşme uygulaması ByLock'u kullandığı belirlendi.

Polis, Mustafa Ö.'nün yakalanması için çalışmasını sürdürüyor.

Kaynak: https://www.trthaber.com/haber/gundem/feto-firarisi-emniyet-mudurunun-evinden-uyusturucu-duzenegi-cikti-562960.html


▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


--Alıntı--

FETÖ'nün 11 dakikada polislerin bilgilerini çaldığı ortaya çıktı

Haber Giriş: 13 Haziran 2020 Cumartesi 13:22 Son Güncelleme: 13 Haziran 2020 Cumartesi 14:01 Kaynak: AA

dvf


FETÖ'nün, 2015 yılında polisleri fişlemek için emniyet sistemindeki personel bilgilerini 11 dakikalık çalışmayla kopyalayarak çaldığı ortaya çıktı.

Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığınca, "Garson" kod adlı gizli tanığın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına teslim ettiği 2 mikro SD karttan edinilen verilerin, FETÖ'cülerin ByLock görüşme içerikleri, operasyonlarda ele geçirilen dijital materyallerden edinilen bilgiler ve şüphelilerden alınan ifadelerle karşılaştırılması sonucu hazırlanan "FETÖ Emniyet Örgüt Yapılanması Mukayese Raporu"na ilişkin detaylar ortaya çıktı.

11 dakikada bilgileri çalmışlar

Rapora göre, FETÖ'cüler 2015 yılında polislerin, sistemdeki bilgilerini 11 dakikada çaldığı tespit edildi.

FETÖ'cülerin, emniyet yapılanmasının tüm detaylarını deşifre eden SD karttaki verileri, sosyal medyada basitleştirme ve sulandırma çabaları da yayımlanan raporla boşa çıkarıldı.

Değişik kodlarla fişleme

Raporda, FETÖ'nün emniyet sorumluları ile emniyet personeline ilişkin bilgiler, ByLock verileri ile dijital verinin uyumluluğu, dijital verideki kod adı ile ByLock'taki kullanıcı adlarının, GSM numaraları ile ByLock numaralarının, emniyet sorumlularının ByLock irtibatları ve ifadeleri ile emniyet yapı bilgilerini içeren verinin örtüşmesi, örgütün sorumlularının görev ve konumları ile emniyet personeline ilişkin kodlamaların ByLock verisinde yer alması gibi konular tüm detaylarıyla anlatıldı.

Buna göre, "Garson"un, Başsavcılıkta verdiği ifadesinde, söz konusu kartlarda FETÖ tarafından tüm emniyet teşkilatı personelinin örgüte yakınlık/uzaklık, örgütle ilgili kanaati, mezhebi, dünya görüşüne göre sınıflandırmalarının olduğunu söyledi.

Karttaki "Güncel Liste Kitabı" dosyasında, Türkiye'de görevli tüm polis memurlarının, "Tüm Emekli Kitabı" listesinde emniyetten çeşitli rütbelerde emekli olan personelin ve "Tüm Liste Kitabı" listesinde ise tüm emniyet personeline ait bilgilerin yer aldığını ifade eden gizli tanık "Garson", Nisan 2016'da hazırlanan "Tüm Liste Kitabı" dosyasından FETÖ mensubu olan ve olmayan personelin ayırt edilebileceğini belirtti.

Listelerin, örgütsel toplantılarda son bilgilere göre güncellendiğini vurgulayan gizli tanık, emniyet personelinin bu bilgiler kapsamında değişik kodlarla fişlendiğini anlattı.

SD karttaki veriler PBS'deki bilgilerle karşılaştırıldı

Emniyet Personel Daire Başkanlığı, "Garson"un verdiği bu ifade doğrultusunda, polislerin fişleme/kodlama verileri ile Personel Bilgi Sistemi (PBS) kayıtlarını karşılaştırmak üzere inceleme başlattı.

İncelemeye ilişkin tutulan tutanakta, şu bilgilere yer verildi:

"'Tüm Liste Kitabı isimli excel dosyasındaki 'Tüm Liste' sayfasının sütun başlığı içerikleri bakımından PBS veri tabanında tutulan veriler ile benzerlik gösterdiğinin gözlemlendiği, yine aynı liste içerisinde yer alan personel bilgilerinin tümü incelenerek yapılan tespitte, PBS veri giriş tarihlerine göre excel verilerinin PBS'den 28 Eylül 2015 pazartesi günü saat 15.05 ile 15.16 arasında alınmış olabileceği anlaşıldığı ve personel hakkındaki örgütsel kodlama bilgileri dışında yer alan (görev yeri bilgileri, eş ve çocuk isimleri gibi) temel bilgilerin parçalar halinde manuel olarak değiştirildiği/kaydedildiği kanaatinin oluştuğu, bu kanaate neden olan tespitlerin sıralandığı görülmüştür."

Tutanakta ayrıca fişleme yapan FETÖ'cülerin elinde daha öncesinde mevcut ve üzerinde çalışılmış bir listenin var olduğu ve bunun, PBS'den defalarca alınan verilerle sürekli güncellendiği tespitine yer verildi.

277 bine yakın polis fişlenmiş

Gizli tanığın verdiği dijital veride, FETÖ mensubu olan ya da olmayan 19 bin 645'i amir, 257 bin 140'ı polis memuru olmak üzere 276 bin 785 emniyet personeli hakkında örgüt tarafından fişlenme kaydının bulunduğu tespit edildi.

Örgütün sözde "üst aklı" ile direkt olarak görüşen ve FETÖ'ye bağlılığı üst seviyede olan kişilerin kodlamaya/fişlemeye tabi tutulmadıkları, bunun da örgüt sorumlunun, söz konusu kişiler hakkında kanaat bildirecek seviyede olmamasından kaynaklı olabileceği değerlendirildi.

Eski emniyet müdürünün örgüt sorumlularıyla ByLock irtibatı

Yürütülen çalışmalarda, hakkında örgüt tarafından yapılan fişleme/kodlama verisi bulunmayan eski emniyet personelinin, gerek HTS kayıtlarında gerekse ByLock içerik analizlerinde örgütün emniyet sorumlularıyla irtibatlı olduğu belirlendi.

Buna örnek olarak, hakkında fişleme yapılmayan ve 4 Eylül 2014'te meslekten çıkarılan emniyet müdürü E.G'nin, FETÖ'nün emniyet yapılanmasında ve Polis Akademisinden mezun amir sınıfındaki polislerden sorumlu eski öğretim üyesi Ö.Ö'nün yanı sıra çeşitli meslek gruplarından M.Ş, B.Ç. ve Y.G. ile ByLock'tan çok sayıda irtibatının tespit edilmesi gösterildi.

Yeri: https://www.trthaber.com/haber/gundem/idlib-sehidi-magat-son-yolculuguna-ugurlandi-492350.html


▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


--Alıntı--

FETÖ firarisi eski emniyet müdürü Ankara'da yakalandı

Haber Giriş: 14 Kasım 2020 Cumartesi 07:21 Son Güncelleme: 14 Kasım 2020 Cumartesi 09:48 Kaynak: AA

sez


FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan ve 3 yıldır aranan firari eski 1. sınıf emniyet müdürü Yüksel Sezer, Ankara'da düzenlenen operasyonla yakalandı.

FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan aranan eski emniyet müdürü Yüksel Sezer, Çankaya'ya bağlı Ata Mahallesi'nde, Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Şube Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen operasyonla gözaltına aldı.

Üzerinde başka birine ait nüfus cüzdanı çıkan Sezer, sorgulanmak üzere Ankara Emniyet Müdürlüğüne götürüldü.

FETÖ'ye bağlılığı en üst seviyede olan "A5" kategorisinde bulunuyor

Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığında şube müdürü, Güvenlik Daire Başkanlığında başkan yardımcısı ve Strateji Daire Başkanlığında 1. sınıf emniyet müdürü olarak görev yapan Yüksel Sezer'in, FETÖ'nün kriptolu haberleşme programı ByLock kullandığı tespit edildi.

FETÖ'nün örgüte teslimiyeti, sadakati ve bağlılığı en üst seviyedekileri nitelemek için kullandığı "A5" kategorisinde yer aldığı belirlenen Sezer'in, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'nin Pensilvanya eyaletinde yaşadığı konutun güvenlik açıklarının tespiti amacıyla yurt dışına gönderilecekler listesinde olduğu ortaya çıktı.

Sezer'in Sivas Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde görev yaptığı dönemde de "usulsüz dinleme" konusunda yürütülen idari soruşturma kapsamında ceza aldığı öğrenildi.

FETÖ organizasyonuyla düzenlenen protesto eylemlerine katılmış

Bu arada yapılan soruşturmada eski emniyet müdürü Yüksel Sezer'in, 2015 yılında FETÖ'nün organizasyonuyla Ankara Güvenpark ve Milli Müdafaa Caddesi'nde düzenlenen Polis Koleji ve Polis Akademisinin kapatılma kararını protesto gösterilerine katıldığı tespit edildi.

Soruşturma dosyasında Sezer'in katıldığı 8 ayrı protesto gösterisindeki görüntüleri de yer aldı.

Ayrıca Sezer'in kendisiyle irtibatlı olan örgüt üyelerine üzerlerindeki mal varlıklarını kaçırmak adına üçüncü şahıslara devretmelerine ilişkin yönlendirme yaptığı öğrenildi.

Yeri: https://www.trthaber.com/haber/turkiye/feto-firarisi-eski-emniyet-muduru-ankarada-yakalandi-530865.html



[Edited at 2021-03-10 08:12 GMT]
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 01:52
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
"Aksaray'da yaşlı adamı 77 bin 300 lira dolandırdılar" Jan 6, 2023

--Tümüylen alıntıdır--

Kendileri polis olarak tanıtan çete, yaşlı adamı dolandırıcılardan kurtaracağız vaadiyle 77 bin 300 TL dolandırdı.

05.01.2023 - 15:13
Güncelleme : 05.01.2023 - 18:09
▄▄▄▄▄

Vatandaşları ağlarına düşüren dolandırıcıların hikayeleri her geçen gün değişiyor.

Farklı vaadlerle şahısları zor duruma sokan dolandırıcılar, bu sefer Aksaray'da yaşlı adamı ağlarına d�
... See more
--Tümüylen alıntıdır--

Kendileri polis olarak tanıtan çete, yaşlı adamı dolandırıcılardan kurtaracağız vaadiyle 77 bin 300 TL dolandırdı.

05.01.2023 - 15:13
Güncelleme : 05.01.2023 - 18:09
▄▄▄▄▄

Vatandaşları ağlarına düşüren dolandırıcıların hikayeleri her geçen gün değişiyor.

Farklı vaadlerle şahısları zor duruma sokan dolandırıcılar, bu sefer Aksaray'da yaşlı adamı ağlarına düşürdü.

Aksaray'da 3 gün önce kendilerini polis olarak tanıtarak 69 yaşındaki Duran Derin'i arayan dolandırıcılık şebekesi, yaşlı adamı koruma bahanesi ile dolandırdı.
▄▄▄▄▄

"Seni dolandırıcılardan koruyacağız"
Eşinin tedavisi için Konya Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne giden yaşlı adamı arayan şebeke, kendilerini 2 polis adıyla tanıtarak, "Seni dolandırıcılardan koruyacağız. Hesabındaki parayı güvene almamız için gönder." deyip yaşlı adamdan para istedi.

77 bin 300 TL gönderdi
Eşinin tedavisi için ayırdığı parayı korumak isteyen yaşlı adam, 77 bin 300 TL'yi dolandırıcıların hesabına yolladı.

Aksaray'a geldiğinde dolandırıcılar tarafından tekrar aranan yaşlı adama, "100 bin TL'yi hesaba yatır. Polisler sorarsa polis yeğenim Ali'nin haberi var." deyince yaşlı adam, dolandırıldığını anlayarak durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi.

Ekiplerden yardım istedi
Banka önüne giden yaşlı adam, hesabındaki parayı güvene alarak polis ekiplerinden yardım istedi.

"Hacizli miyim, buraya gel polissen göreyim dedim"
Duran Derin dolandırıldığını, "Konya'da Selçuk Üniversitesi'nde bankaya git dediler. Benden 77 bin 300 lira para aldılar. Mehmet Yıldırım'ın yanına gideceğim dedim. Hani bana telefonda Mehmet Yıldırım dediler. Bankaya git öyle oraya git dediler. Yahu bankaya niye gideyim. Hacizli miyim, buraya gel polissen göreyim dedim. Önceden 77 bin liramı aldılar." diyerek anlattı.

Polis merkezine götürüldü
İHA'nın haberine göre, yaşlı adam ifadesi alınmak üzere Aksaray Polis Merkezi Amirliğine götürülürken, dolandırıcılık ile ilgili soruşturma başlatıldı.


Haberin kaynağı: https://www.ensonhaber.com/3-sayfa/aksarayda-yasli-adami-77-bin-300-lira-dolandirdilar
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 01:52
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
--Tümüylen alıntıdır -- Dec 5, 2023

Baştan sona Seçil Erzan'ın ponzi zinciri... Fon kurgusu ne zaman başladı, ilk kurban kim? 20 milyon dolar nerede? İşte tüm merak edilenler


Araştırma: Musa KESLER
Güncelleme Tarihi: Aralık 05 Aralık 2023 - Saat 10:10

Türkiye, 20 Kasım’dan bu yana ünlü isimleri milyonlarca lira dolandırdığı öne sürülen bankacı Seçil Erzan’ı konuşuyor. Raporlar, telefon kayıtları, ifadeler, tefeciler, suçlamalar birbirine karı�
... See more
Baştan sona Seçil Erzan'ın ponzi zinciri... Fon kurgusu ne zaman başladı, ilk kurban kim? 20 milyon dolar nerede? İşte tüm merak edilenler


Araştırma: Musa KESLER
Güncelleme Tarihi: Aralık 05 Aralık 2023 - Saat 10:10

Türkiye, 20 Kasım’dan bu yana ünlü isimleri milyonlarca lira dolandırdığı öne sürülen bankacı Seçil Erzan’ı konuşuyor. Raporlar, telefon kayıtları, ifadeler, tefeciler, suçlamalar birbirine karışıyor. Peki, Seçil’in ‘ponzi’ zinciri nasıl başladı, kayıp milyon dolarlar nereye gitti? İşte akıllara takılan sorular ve cevapları...

* Seçil Erzan kim?

//Seçil Erzan/// download

1977 Tekirdağ Kapaklı doğumlu. 25 Eylül 2000’de, Çorlu’da ‘şube müdürü sekreteri’ olarak bankacılığa adım attı. 2002’de gişe görevlisi, 2003’te asistan müşteri danışmanı, 2004’te bireysel portföy yöneticisi, 2007’de bireysel danışman, 2010’da Bahçeşehir Şube Müdürü oldu. Bir yıl sonra da 11 yıl müdürlük yapacağı Florya’ya geçti.

KOLAY KAZANMA HIRSI

* Para sarmalına niye girdi?

Kendi ifadelerine göre; Erzan’ın “kolay kazanma” hırsı 2011’de Bahçeşehir’de müdür iken başlıyor. Savcıya anlattığına göre “manipülatif bir hisseye” 1 milyon lira yatırdı (yaklaşık 660 bin dolar) ve kaybetti. İlk usulsüz para toplama işine o dönem borsada kaybettiği bu paranın açığını kapatmak için başladı. Çevresinden para aldıkça borçlandı, borçlandıkça da para almaya devam etti. 10 yıllık bir bankacıyken borsada batırdığı o kadar parayı nereden bulduğu da meçhul.

* ‘Fon’ kurgusu ne zaman başladı?

İfadesinde ‘fon olayını’ 2022 yılının aralık ayında başlattığını söylüyor, ancak mağdur ifadelerine göre Kasım 2022’de para toplamaya başlamış. Bankacılık kariyeri “bireysel danışmanlık ve portföy yönetimi” üzerine yoğunlaştığı için bu tecrübesinden de faydalanarak şahsi ilişkilerini olabildiğince geliştirmiş.

İLK KURBANI BİR İŞADAMI

* İlk parayı kimden aldı?

İfadelerine göre fon işini kurguladıktan sonra gözüne ilk kestirdiği kişi işinsanı Bülent Çeviker. Ondan alacağı yüklü miktar para ile diğer açıklarını kapatacağını düşünüyordu. Kasım 2022’de Çeviker’e fondan bahsetti. Başta ikna olmasa da Çeviker birkaç ay sonra, Şubat 2023’te Erzan’ın gönderdiği Ali Yörük’e 2 milyon 198 bin doları Florya’daki bir restoranın önünde, çanta içinde teslim etti. Erzan’ın eline geçen ilk yüksek miktardaki paranın bu olduğu anlaşılıyor.

ARDINDAN YEŞİL SAHALARA UZANDI

* Futbolculara nasıl ulaştı?

14 Kasım 2011’de Denizbank’ın Florya Şube Müdürü olmuştu. Denizbank Galatasaray’a sponsor olunca bütün futbolcu ve idarecilere Florya Şubesi’nde hesap açıldı. Böylece Galatasaray camiasına girmiş oldu. Özellikle Fatih Terim ile dostluğunu ilerletince diğer bütün futbolcuların da güvenini kazandı ve kendi ilişki ağını kurdu. İfadelere göre; önce Volkan Bahçekapılı’yı aradı. Ondan para aldıktan sonra onun vasıtasıyla 17 Mart’ta Emre’yi aradı. Daha önce hiç görüşmediği Emre’den iki gün içinde üç parça halinde 3 milyon 292 bin doları elden aldı. Fatih Terim’in yeğeni Terim Arıcan üzerinden kızı Buse Terim’e de ulaşıp ikna ederek para aldı.

* Kaç ayda kimden ne kadar para topladı?

Kasım 2022’de para toplamaya başlamıştı. Ama 2023 yılının mart ayında daha da hızlandı. Özellikle futbolculara 30 ve 45 günlük vadelerle yüzde 20, yüzde 30, yüzde 40 faizle paralar kazandıracağını vaat etti. İfadesinde bu kadar anormal yüksek vaatleri “O kadar sıkışmıştım ki…” diyerek gerekçelendiriyor. 5 aylık sürecin sonunda 43 milyon 920 bin dolar ve 15 milyon 625 bin lira toplamıştı.

//Seçil’e futbolculardan para aktı. İşte Volkan Bahçekapılı’nın ofisi... Önde Seçil, arkada dolar dolu çantaları taşıyan, futbolcu Emre Belözoğlu’nun şoförü...///
ffffff

ffff

download


* Paraları nerede ve nasıl aldı?

Bu süreçte hesaptan gönderilen para yok. Bütün paralar elden teslim edilmiş. İfadeler ve kamera kayıtlarına göre; paraların bir kısmı alışveriş merkezi, Kapalıçarşı, pastane ve sokaklarda Erzan’ın gönderdiği kişilere teslim edildi. Bir kısmını da banka şubesindeki odasında Erzan kendisi teslim aldı. Teslim aldığı paralar karşılığında “dekont” olarak da yine kendi hazırladığı kâğıtları verdi.

RÜZGÂR NASIL TERSİNE DÖNDÜ

* Soruşturma nasıl başladı?

Bülent Çeviker vadesi geldiği halde parayı alamayıp Erzan’a da ulaşamayınca 7 Nisan’da soluğu bankada aldı. 8 Nisan’da Emre Belözoğlu ve Arda Turan da bankaya gitti. Erzan, 5 Nisan’da bankadan çıkmış bir daha geri dönmemişti. Banka, Çorlu’daki evinde olduğunu Arda Turan’dan öğrendi ve Erzan’a ulaştı. Erzan 9 Nisan’da İstanbul’a getirildi. Banka yöneticilerine kimden ne kadar para aldığını anlattı. Durum savcılığa da bildirildi. Erzan, 10 Nisan’da gözaltına alındı ve tutuklandı. Soruşturmayı İstanbul’daki Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü başlatmıştı, daha sonra Mali Şube devraldı.

* Kaç mağdur ve sanık var?

Banka ve BDDK raporlarında 29 kişinin Seçil Erzan’a para verme iddiasıyla şikâyeti var. Erzan’ın notlarında bu sayı 40’a çıkıyor. Ancak 7 sanıklı iddianameye geçen müşteki sayısı 18. Savcılık, Erzan için “nitelikli dolandırıcılık” ve “özel evrakta sahtecilik” suçlarından 200 yıldan fazla hapis cezası istiyor. Erzan’ın telefonundan sildiği görüşmeler bulunup incelediğinde yeni sorumlular tespit edilir ise dava kapsamı genişleyebilir.

FUTBOLCULAR NE İSTİYOR

Futbolcular ve diğer mağdurlar, “Biz Erzan’a banka müdürü olduğu için güvendik, paraları da bankada teslim ettik, o yüzden bu paraları banka bize geri ödesin” diyor. Yani Erzan’a yüksek kâr veya faiz beklentisiyle ödedikleri parayı Denizbank’tan geri istiyorlar.

20 MİLYON DOLAR NEREDE

* Ne kadar para kayıp?

Kayıp paranın kesin miktarını tespit etmek de şu ana kadar ki verilerle mümkün görünmüyor. Bununla birlikte en az 20 milyon dolar paranın akıbeti hâlâ meçhul...

* Kazanan var mı?

Paraların tam olarak nereye gittiğini belirlemek şimdilik mümkün değil. Erzan’ın beyanları dışında resmi bir kayıt yok. Erzan’ın ajandasındaki el yazısı kayıtlar ve banka yöneticilerine verdiği bilgilerde, kimden ne kadar aldığı ve kime ne kadar geri ödediğine dair detaylar var. Ancak bunlar da sadece beyana dayalı. Çünkü bütün işlemler elden yapılmış. Bazı isimlere parayı “Katbekat geri ödedim” diyor ancak ne kadar ödediği de belirsiz. Bu süreçte birçok belirsizlik olsa da en çok kazananların Erzan’ın para satın aldığı tefeciler olduğu anlaşılıyor.

download

ARDA KAYBETTİ

Erzan, “faiz değil fon” diyerek ikna ettiği Arda’dan önce 3 milyon dolar aldı. Bir ay sonra “Bu senin kâr payın” diyerek Arda’ya 1 milyon dolar getirdi. Arda arsasını sattı, arkadaşından borç aldı ve bankadan da kredi çekerek yaklaşık 14 milyon doları daha Seçil Erzan’a teslim etti. Erzan’ın notlarına göre Arda’ya 6 milyon 400 bin dolar ödeme yaptı.

TERİM’İN KONUMU NE


download

Seçil Erzan para alacağı kişileri ikna etmek için “Fatih Terim de bu fona yatırım yapıyor” diyordu. Savcılık ifadelerinde Terim’in fon ile bir alakası olmadığını, para da yatırmadığı söyledi. Ancak Arda Turan’ın dosyaya giren telefon görüşmesinde Terim’e dair soruları ve Erzan’ın notlarında 700 bin dolar verip 1.5 milyon dolar aldığı şeklinde Terim’in de adının geçmesi ünlü spor adamının bu fonla bağlantısını gündeme getirdi. Terim de “müşteki” sıfatıyla verdiği ifadesinde Erzan ile bu fon için herhangi bir para alışverişinin söz konusu olmadığını söyledi. Erzan’ın ilk duruşmada da Terim’in 300 bin dolar verdiğine dair dolaylı beyanları var. Ayrıca Terim’in kızı Buse ve damadı Volkan Bahçekapılı fon için para veren müşteriler arasında. Terim’in buradaki konumu en çok merak edilen noktalarından biri.

ZİMMET SUÇU NEDEN YOK

* Denizbank ne diyor?

Denizbank 120 sayfalık bir rapor hazırladı ve bu raporla müşteki futbolcuların iddia ve taleplerine cevap verdi. Banka, paralar banka sistemine girmediği için Erzan’ın yaptıklarından bankanın sorumlu tutulamayacağını, yapılan işlemlerin ve Erzan’ın kendi düzenlediği evrakların banka ile bir alakası olmadığını savunuyor. Ancak mahkemenin olayın zimmet suçu olduğunda karar vermesi halinde paraları ödemeye hazır olduğunu da belirtiyor.

* BDDK’nın görüşü ne?

BDDK uzmanlarının bu konuda 42 sayfalık bir raporu var. Raporda ifadeleri ve diğer teknik verileri inceleyen müfettişlerin sürece dair tespit ve değerlendirmeleri yer alıyor. Bu raporu dikkate alan BDDK, Erzan’ın işlemlerinin “zimmet” olmadığını, dolayısıyla bankayla ilgili bir sorumluluğun olmadığı anlamına gelen bir yazıyı savcılığa iletti. Savcılık da BDDK’nın bu görüşünü dikkate alarak bankaya ve üst düzey yöneticilerine sorumluluk yüklemedi. İlgili kanuna göre zimmet suçu olduğunda banka doğrudan sorumlu oluyor ve mağduriyetler banka tarafından tazmin ediliyor. Zimmet olması için de banka hesabına yatırılan bir paranın müşterinin bilgi ve rızası dışında oradan çekilip kullanılmış olması gerekiyor. Bazı müştekilerin avukatları BDDK’nın bu görüşünün iptali için İdare Mahkemesi’ne başvurdu. İdare Mahkemesi’nden çıkacak neticeye göre süreç yeni bir boyut da kazanabilir.
------------

Araştırmanın alındığı yer: https://www.hurriyet.com.tr/gundem/bastan-sona-secilin-ponzi-zinciri-42371328


[Edited at 2023-12-05 19:05 GMT]
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 01:52
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
-- Tümü alıntıdır -- Dec 5, 2023

Seçil’i insan olarak sevmiştim


Güncelleme Tarihi: Aralık 05, 2023 15:41


İSTANBUL - Oluşturulma Tarihi: Aralık 05 Aralık 2023 - 07:00

Banka müdürü Seçil Erzan’la ilgili iddianamede adı sıkça geçen Fatih Terim’in yardımcısı Müfit Erkasap’ın eşi Nur Erkasap’ın da Erzan’dan şikâyetçi olduğu ortaya çıktı.

Erkasap, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda verdiği ifadesinde özetle �
... See more
Seçil’i insan olarak sevmiştim


Güncelleme Tarihi: Aralık 05, 2023 15:41


İSTANBUL - Oluşturulma Tarihi: Aralık 05 Aralık 2023 - 07:00

Banka müdürü Seçil Erzan’la ilgili iddianamede adı sıkça geçen Fatih Terim’in yardımcısı Müfit Erkasap’ın eşi Nur Erkasap’ın da Erzan’dan şikâyetçi olduğu ortaya çıktı.

Erkasap, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda verdiği ifadesinde özetle şöyle dedi: “Seçil Erzan bana Hakan Ateş’in de içinde olduğu yüksek getirili bir fondan bahsetmişti. Fonun 40-50 gün gibi kısa vadeleri bulunduğunu ve ana paranın yüzde 30 kâr getireceğini söylemişti. 500 bin doları Seçil Erzan’a elden bizzat bankadaki odasında verdim.

HESABIMI KULLANDI

(Volkan Bahçekapılı’dan gelen ve Seçil Erzan’a teslim edilen 1 milyon dolar): Seçil bana, Volkan Bahçekapılı’nın kendisine para göndereceğini fakat işin aciliyetinden dolayı parayı benim hesabıma yollayıp yollayamayacağını sormuştu. Hiçbir şeyden şüphe etmeden Volkan Bahçekapılı’nın benim hesabıma para göndermesini kabul ettim. Aynı gün çekip Seçil Erzan’a verdim.

(Mert Zeydanlı’nın delil olarak sunduğu senetler): Aramızda kesinlikle bir senet oluşturmadık. Böyle bir senede kefil ya da borçlu olarak imza atmadım. Seçil Erzan ile benim aramızda abla-kardeş şeklinde bir ilişkimiz vardı. Ben zaten çok duygusal bir kadınım. Bu sebeple insani olarak Seçil’i sevmiştim.

ŞİKÂYETÇİ OLDU

(Ömer Kahraman’ın yolladığı 5 milyon 884 bin TL): Seçil Erzan bana ara ara fonda açıklık bulunduğunu ve para girişi yaparak kapatılması gerektiğini söyleyerek hesabıma para geleceğini ve çekip ona vermemi istiyordu. 5.884.000 TL para Ömer Kahraman tarafından benim IBAN’ıma gönderilmiş. Para geldiği gün Seçil beni arıyordu, ben de bu parayı çekip kendisine teslim ediyordum. Seçil Erzan tarafından kandırıldım. Yatırım yaptığımı düşünürken mağdur oldum. Seçil Erzan, Hakan Ateş ve tüm Denizbank yetkililerinden şikâyetçiyim.”

//Nur Erkasap///hhh


Yeri: https://www.hurriyet.com.tr/gundem/secili-insan-olarak-sevmistim-42371324



▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄



Seçil Erzan milyonlarca doları toplarken şube 11 teftiş atlattı


Araştırma: Musa Kesler
Güncelleme Tarihi: 01 Aralık 2023 - 08:43

4132017114936_cash1

BDDK raporuna göre, Seçil Erzan’ın milyonlarca doları topladığı dönemde şube 11 kez teftiş geçirdi. Bu teftişlerde banka müdürü Erzan’ın ‘usulsüz’ bir işlemi tespit edilemedi.
Dava dosyasında BDDK müfettişlerinin hazırladığı 16 Haziran tarihli 42 sayfalık bir rapor da var. “BDDK” bilirkişi konumunda da olduğu için bu rapor savcılık ve mahkemenin kararlarına doğrudan etki edecek nitelikte. BDDK müfettişleri raporu hazırlarken banka yöneticileriyle de görüştü. Bu görüşmelerde yöneticilere bazı sorular sordular. Sorulara verilen cevaplar rapora girdi. Bu cevaplardan birinde Erzan’ın müdürlüğünü yaptığı şubenin, Erzan’ın para toplamaya devam ettiği dönemde 11 kez teftiş edildiğini gösteriyor.

SON BİR YILDA ARTMIŞ

Banka yöneticilerinin bu konuda BDDK müfettişlerine verdiği cevap şöyle: “Şube bu dönemde 5 kez olağan teftiş ve 6 kez olağan iç kontrol incelemesinden geçmiştir. Bu denetim ve kontrollerde şube kontrol fonksiyonunun diğer şubelerde olduğu gibi aksatılmadan sürdürüldüğünü göstermektedir. Tüm bu kontrollerde şubede usul dışı bir işlem görülmemiştir. Şikâyetçilerin taleplerine ve bankamıza ibraz ettikleri belgelere bakıldığında soruşturmaya konu işlemlerin büyük bölümünün son bir yıl içinde gerçekleştiği görülmektedir.”

YİNE O OFİSTE

Seçil Erzan, Fatih Terim’in damadı Volkan Bahçekapılı’nın Levent’teki ofisine bir ziyaretinde güvenlik kamerasında... Aynı ofiste Emre Belözoğlu’nun 1.4 milyon dolarını teslim alıp çıkarken de yine kameraya yansımıştı.

BANKA ÇALIŞANLARI ŞÜPHELENMEMİŞ

Raporda Erzan’ın, Florya’dan sonra tayin olduğu Büyükdere Şubesi’nin çalışanlarının ifadelerine de yer verilmiş. Banka yetkililerinin BDDK müfettişlerine verdiği bilgiye göre şube çalışanları; Seçil Erzan’ın mesai saatleri içinde şubede olduğunu, müşteri ziyaretlerine gittiğini beyan etti. “Hayatın normal akışı dışında” kendilerini şüphelendiren bir davranışının olmadığını da söylediler. Banka yöneticileri, “mağdur” olduğunu söyleyenlerin 7 Nisan’a kadar ne bankaya ne de CİMER’e herhangi bir başvuru veya şikâyet yapmadığını da anlattı. “Bir şube müdürünün 11 yıl aynı şubede kalması olağan mı?” şeklindeki soruya da banka yöneticileri, aynı şubede halen 5 yıldan fazla süredir görev yapmakta olan 6’sı İstanbul’da toplam 26 müdürlerinin olduğu cevabını veriyor.

MİLYON DOLARLARI GÜVENLİKÇİYE BIRAKTILAR

* BDDK raporunun “Rapora Konu Olayların Karakteristik Özellikleri” başlıklı bölümünde de dikkat çeken değerlendirmeler var. BDDK müfettişleri dosyadaki bütün ifadeleri okuyup, delillere bakarak kendi değerlendirmelerini yapmış. Bu değerlendirmelerden bazıları şöyle:

* Müştekilerin büyük kısmıyla uzun yıllara dayalı dostluğu ve akrabalık ilişkisi var.

* Florya’da görev yaptığı dönemde Galatasaraylılar ile yakın temas kurmuş.

* Teslimatın bir kısmı doğrudan Erzan’a bir kısmı onun yönlendirdiği kişilere yapılmış. Öte yandan yüksek miktarlı paraların Erzan’ın ikametgâhının güvenlik ofisindeki personele bırakılması gibi uç örnekler de iddialar arasında...

TEFECİLERİ KAYNAK YAPTI

* Erzan, normal piyasa şartlarına göre gerçekçi olmayan derecede yüksek faizler vaat etmiş. Kurduğu parasal sistemi devam ettirebilmek için tefecileri kaynak olarak kullanmış.

HÜRRİYET PARA YAZIŞMALARINA ULAŞTI
SON GÜNE KADAR OYALAMA

Dava dosyasındaki ifadeler ve diğer detaylara göre, nisan ayı geldiğinde Seçil Erzan’a para verenler durumdan iyice şüphelenmeye başlamıştı. Çünkü Seçil Erzan vadesi gelen ödemeleri çeşitli bahanelerle ertelemişti. Bülent Çeviker de şüphelenenlerden biriydi. 31 Mart’ta Erzan’a, 2 milyon 200 bin dolar vermişti. Anlaşmalarına göre 4 Nisan’da 3 milyon dolar olarak geri alacaktı. Ancak o günden sonra Erzan’a ulaşamadı. 7 Nisan’da da bankaya giderek başına gelenleri anlattı ve banka durumdan haberdar oldu.

SÜREKLİ OYALADI
Seçil Erzan, 5 Nisan günü şubedeki ofisini terk ettikten sonra bankaya bir daha dönmedi. Bu süreçte kendisine ulaşabilen mağdurları ise oyalamaya devam ediyordu. Hürriyet, Seçil Erzan’ın 5 Nisan’da ortadan kaybolduktan sonraki iki günde yaptığı WhatsApp konuşmalarına ulaştı. Konuşmalar Erzan’ın son ana kadar onları kandırmaya ve oyalamaya devam ettiğini gösteriyor.

BUGÜN DE OLMAZSA BEN YATAĞA DÜŞERİM

Bankacı Seçil Erzan’ın ortadan kaybolduğu 5 Nisan’dan sonraki iki günde, kendisine para veren mağdurlarla yaptığı WhatsApp yazışmalarından bazıları şöyle:

* 5 Nisan’da, verdiği paranın akıbetini araştıran ve aldığı olumsuz cevaplara karşılık “Ağlaman fayda etmedi sanırım bu saatten sonra, yarın da aynı şeyi mi yaşayacağız?” diye soran mağdura “Yaşamayacağız, hâlâ haber bekliyorum” diyor.

* 6 Nisan’da ise “Bugün netice alabilecek miyiz? Cevap vermemen kötü bir sonuç mudur?” sorusuna “Yarın için emin olamadım” diyor.

DEPREMİ DE KULLANDI

* En son 7 Nisan’da da mağdur “Bugün de olmazsa ben yatağa düşerim” diyor. Seçil de “Tamam canım” diyerek oyalamaya devam ediyor. Ardından mağdura bankada buluşma randevusu veriyor ama saat 12.00’de telefonu kapatıyor. Bu konuşma yapıldığı sırada mağdurlar artık bankaya ulaşmış, durumu anlatmaya başlamıştı. Hürriyet’e konuşan mağdurlardan biri “Bizi deprem ile de kandırdı. Biz paramızın akıbetini sorduğumuzda o ‘Depremzedelere para topluyoruz, şimdi onlarla meşgulüz’ diyerek bizi oyalamaya devam etti” dedi.

Yeri: https://www.hurriyet.com.tr/gundem/11-teftis-atlatti-42369431



▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄




Seçil’in paralarını Nazlı Can taşımış... Pastacılıktan ‘çantacı’lığa



Araştırma: Burcu PURTUL UÇAR
Oluşturulma Tarihi: 01 Aralık 2023 07:00
Güncelleme Tarihi: 01 Aralık 2023 08:44

download

Seçil Erzan’ın kara kutusu, herkese “yeğenim” diye tanıttığı çocukluk arkadaşı Nazlı Can, 3 yıl öncesine kadar köyünde pastane işletiyordu. Daha sonra Seçil’in yanına taşındı ve yeni bir hayata başladı. Artık marka kıyafetler giyiyor, lüks mekânlarda yiyip içiyordu. Erzan’ın çarptığı paraları da o taşıyordu...

Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesine bağlı Yanıkağıl Köyü’nde yaşayan Nazlı Can, çocukluk arkadaşı Seçil’den iki yaş büyüktü. Seçil’in ailesi yıllar önce Çorlu’ya göç etmişti. Nazlı ise liseyi zar zor bitirdikten sonra bir fabrikada işe girmişti. Ailesi köyde bakkal işleten Nazlı, 2008’de fabrikadaki işinden ayrıldı.

PASTANE BATINCA...

Köyde pastane açmaya karar verdi. Kafe Keyif’in 19 Eylül 2008’deki açılışı renkli geçti. Sadece pastane ürünleri değil ev yemekleri de satıyordu. Ancak zamanla işler kötü gitmeye başladı. Nazlı Can da emekli olmuştu. Kafeyi 2020’de kapattı.

PARAMI NE YAPAYIM SEÇİL

Elinde 3-5 kuruşu kalmıştı. Bunu bankaya yatırmak isteyince köylüsü Seçil Erzan’ı aradı. O günden sonra neredeyse iki kardeş gibi oldular. Seçil onu İstanbul’a davet etti. Üstelik ikisi de bekardı. “Etrafımda güveneceğim kimse yok” diyen Seçil, özel hayatı da dahil olmak üzere her şeyi Nazlı’ya anlatıyordu. Bankadaki odasına, hatta çok önemli toplantılara bile onu da götürmeye başlamıştı. Seçil Erzan’ın para topladığı birçok zaman Nazlı Can da yanındaydı.

PIRLANTACIYA KURYELİK

Seçil Erzan, Çorlu’da pırlantacılık yapan Ömer Kahraman’ı fon vaadiyle kandırmıştı. Nazlı Can bu sırada köydeydi. Seçil dükkânı tarif edip parayı almasını istedi. Nazlı çanta içinde paraları teslim alırken, Ömer Kahraman fotoğrafını çekti ve Seçil Erzan’ı aradı. Daha sonra bu fotoğraflar dosyaya delil olarak girdi.

Nazlı, İstanbul’da olduğu bir sırada 19 yaşındaki ablasının oğlu Kerem Can’ı da arayıp yine pırlantacıdan bir paketi İstanbul’a getirmesini istedi. Kerem de kargo poşetindeki parayı İstanbul’a götürdü. Ancak Ömer Kahraman yine fotoğraf çekmiş ve Kerem de bu fotoğrafla davanın sanıkları arasına girmişti. Büyük vurgun patladığında dosyada ilk tutuklanan isim Seçil oldu. Bundan 20 gün sonra ise Nazlı Can ile Ali Yörük ve abisi Atilla Yörük tutuklandı. Mağdurlardan paraları bu 3 isim taşımıştı.

İŞTE TESLİM KARELERİ

Nazlı Can’ın telefonundan çıkanlar dosyanın en önemli delilleri arasında. Nazlı Can hangi ünlü isimle bir araya gelse fotoğraf çektirmiş, Seçil Erzan’la çok önemli yazışmalar yapmış. Adeta Seçil Erzan’ın kara kutusu olan Nazlı Can’ın paraları teslim aldığında çektirdiği bu kareler de dosyaya girdi.

download

45

PARALAR İSVİÇRE’DE Mİ

Köylülerin anlattıklarına göre Nazlı Can biraz hava atmayı severdi. Seçil Erzan sayesinde gittiği yerlerde fotoğraflar çektirir, köydeki akrabalarına gösterirdi. Hatta Seçil Erzan’la sık sık İsviçre’ye de gittiklerini söylerdi. Ancak son zamanlarda “Seçil’in çok borcu var” diyerek çevresinden borç para aramaya başlamıştı.

SEÇİL ERZAN VE NAZLI CAN BU MAHALLEDE BÜYÜMÜŞLER

download

Seçil Erzan ile Nazlı Can'ın çocukluklarının geçtiği Yanıkağıl Mahallesi'nde olayın şaşkınlığı yaşanıyor. Mahalleli konuya ilişkin konuşmak istemezken, muhtar Yücel Başaran ise tahliye olduktan sonra Nazlı Can ile görüştüğünü söyledi. Başaran, "Nazlı gözaltına alınırken de görüştüm, çıktıktan sonra da geçmiş olsun dileklerimi ilettim. Onun bu işle fazla alâkası olduğunu zannetmiyorum. Sadece Seçil Hanım ile çocukluk arkadaşıydı, görüşüyorlardı. Bu olayla ilgili olarak bilgi vermedi" dedi.

MUHTAR: BİZDEN DOLANDIRILAN YOK

Mahallenin olayla ilgili şaibe altında olduğunu söyleyen Başaran, "Köyden bu fon için para toplandığını iddia ediyorlar ama böyle bir şey yok. Böyle bir şey olsa mutlaka bizim kulağımıza gelirdi" diye konuştu.

Yeri: https://www.hurriyet.com.tr/gundem/secilin-paralarini-nazli-can-tasimis-pastaciliktan-cantaciliga-42369449#:~:text=Seçil%20Erzan,%20Çorlu'da%20p%C4%B1rlantac%C4%B1l%C4%B1k,ve%20Se%C3%A7il%20Erzan'%C4%B1%20arad%C4%B1.

[Edited at 2023-12-05 19:08 GMT]
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 01:52
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
* tümüyle alıntı-- Dec 5, 2023

Seçil Erzan dosyasında yeni detaylar! Arda Turan’ın yeni ses kaydı ortaya çıktı: Aramaz değil mi kimseyi?


04.12.2023 09:44
Son Güncelleme: 04.12.2023 09:51


Türkiye'yi sarsan milyon dolarlık dolandırıcılık davasında, Seçil Erzan'ın yakalama dosyasında kimlerden kaç para aldığı, ne kadar ödediği ve kalan borçların ne kadar olduğuna dair iki liste ortaya çıkmıştı.

Soruşturma dosyasında yer alan b
... See more
Seçil Erzan dosyasında yeni detaylar! Arda Turan’ın yeni ses kaydı ortaya çıktı: Aramaz değil mi kimseyi?


04.12.2023 09:44
Son Güncelleme: 04.12.2023 09:51


Türkiye'yi sarsan milyon dolarlık dolandırıcılık davasında, Seçil Erzan'ın yakalama dosyasında kimlerden kaç para aldığı, ne kadar ödediği ve kalan borçların ne kadar olduğuna dair iki liste ortaya çıkmıştı.

Soruşturma dosyasında yer alan biri dolar diğeri TL olarak alınan liste de Fatih Terim'in ve şoförünün isimleri de yer alıyor. Seçil Erzan'a en fazla para kaptıran isim olan Galatasaraylı eski futbolcu Arda Turan'ın yeni ses kaydı ortaya çıktı. Arda Turan'ın verdiği paraları geri alamaması üzerine Erzan'la arasında aracılık yapan kardeşi Okan Turan'a gönderilen ses kaydında "Ben bu hallere düşecek adam değildim" diyerek sitem eden Arda, "Bize yazılı olarak ISIN kodu mudur nedir onların hepsini, imzalı kağıtları versin. Benim elimde bundan sonra belge olacak. Ben ona ne yapacağımı göstereceğim" ifadelerini kullanıyor.

İstanbul'da özel bir bankanın şube müdürlüğünü yapan Seçil Erzan'ın "Fatih Terim fonu" adı altında milyarlık vurgunuyla ilgili her gün yeni ayrıntılar ortaya çıkıyor. Erzan'a 13.9 milyon doları elden veren ve bu paranın ise yalnızca 6.4 milyon dolarını geri alabilen Eyüpspor Teknik Direktörü, Galatasaraylı eski futbolcu Arda Turan 7.5 milyon dolarla en çok para kaptıran isimlerin başında geliyor.

Arda Turan'ın, Seçil Erzan'a parasını alamaması üzerine para alışverişinde aracılık eden kardeşi Okan Turan'a Erzan'la ilgili gönderdiği ses kaydı ortaya çıktı.

'BEN GEREKENİ YAPACAĞIM'
Kardeşi Okan Turan aracılığıyla Erzan'dan ödeme için haber bekleyen ama her seferinde olumsuz cevap alan Arda, kardeşine gönderdiği 10 Mart 2023 tarihli ses kaydında şu ifadeleri kullanıyor:

Abicim şimdi ben çok konuşuyorum diye hani böyle söylendim. Söylendim diye o biraz fazla hani böyle idare et. İdare et. Biz söyleniyoruz. Söyleniyoruz. O, 'He' diyor. Ağlıyor. Konuyu geçiyor, istediğini yaptırıyor, kapatıyor. O sanıyor ki ben hiçbir şey yapmayacağım. Ben çocuklarımın üzerine yemin ettim. Ben gerekeni yapacağım. Anladın mı. O benim için bitmiştir. Konu da kapanmıştır.

Bu işleri toparlayacağım. Senden ricam konuş onunla. Bize yazılı olarak ISIN kodu mudur nedir onların hepsini, imzalı kağıtları versin. Benim elimde bundan sonra belge olacak. Ben... Ben çok kötü yapacağım.

Ben bu hallere düşecek adam değildim. Ben o kadar söylüyorum. Ben biraz fazla konuştuk çünkü fazla böyle. Ha şöyle olur, böyle olur. Ben ona ne yapacağımı göstereceğim.

'ARAMAZ DEĞİL Mİ KİMSEYİ?'
Dava dosyasındaki bilgilere göre bu sesli not Okan Turan tarafından Seçil Erzan'a gönderildi. Erzan ise, "Ne yapacağız Okan. Çok üzülüyorum" şeklinde mesaj atarken, Okan Turan ise, "Uğraşacağız biraz. Sakinleştireceğiz" diyerek Erzan'ı teskin ediyor. Erzan devamında, "Çok gergin. Aramaz değil mi kimseyi?" diyerek tedirginliğini gösteriyor.

S.E: Okan ben de artın inan deliriyorum. Çok sinirlerim bozuldu. Ben de bekliyorum. Elimden gelenin fazlasını yapıyorum. Gelsin hemen arayacağım seni. Biliyorum yemin ederim ölmek istiyorum ben artık.

O.T: Tamam ablacım sen de sakin ol. Olur böyle.S.E: Ne olur sakinleşsin ben de aklıselim çözeyim şu işi. Bittim artık Okan insanlıktan çıktım.O.T: Ben biraz konuşurum. Sen de sakin ol. Olur böyle şeyler. İdare edeceğiz. Ödeme yapamadı ona gergin. Sakin ol sen de.

S.E: Olmuş bitmiş işi mahvedeceğim. Ölmek istiyorum. İyi ki varsın. Çok kötü konuştu benimle. Bittim artık. Yerin dibine girdim. Hayatımı riske attım inan. Yanlış bir şey yapmasın ben bitirene kadar.
Seçil Erzan dosyasında yeni detaylar! Arda Turan’ın yeni ses kaydı ortaya çıktı: Aramaz değil mi kimseyi?

O.T: Tamam sen onu boşver düşünme onu. Geçen hafta bana da öyleydi. Sen düşünme onu valla. Sen işine konsantre ol. Ya merak etme sen geçince siniri toplanır her şey. Güven bana iyi misin abla nasılsın? S.E: İyi değilim ablacım. Ağabeyin de çok gergin yazıyor. Korkmaya başladım. Psikolojim iyice bozuldu. Dayanamıyorum.

"PARA GELİR Mİ BUGÜN EN AZINDAN GAZINI ALIRIZ"

O.T: Abla nasılsın var mı bir gelişme. Sordu bizimki. İyi misin ablacığım?S.E: Değilim, bekliyorum ve Arda çok gergin. O.T: Bana da gergin. Aynı durumdayız. İhtimal var mı bugün.(Para gelme ihtimalini soruyor) En azından kendine gelir gazını alırız, bir rahatlar.S.E: Var ablacığım var. Olmasa kendimi yer bitirirdim.O.T: Kıyamam sana, sıkma canını. İdare edeceğiz abla. Beni zaten bugün hiç çıkarmadı. 'Otur evinde bekle. Haber gelecek' dedi. Öyle duruyorum ben de.O.T: Var mı Umut ablaS.E: Çok ağır şeyler yazıyor.


İŞTE ERZAN'IN ÇEKİRDEK KADROSU

SABAH, Seçil Erzan ve para alış verişlerinde kurye olarak kullandığı çekirdek kadrosunun dava dosyasındaki görüntülerine de ulaştı. İşte o fotoğraflar ve 6 kişilik çekirdek kadro: Seçil Erzan, Nazlı Can, Atilla Yörük, Ali Yörük, Adem Aksaka ve Hüseyin Kurtuluş.

dsdfds

bnvbnvbnbn

ccccc

bbnbb

fghjjjh

fffff

vbvbvvc

gvxcgf

ghjv

gfsdggfs

vvv (2)

vvv

vv


Yeri: https://www.cnnturk.com/turkiye/arda-turanin-yeni-ses-kaydi-ortaya-cikti-aramaz-degil-mi-kimseyi?page=1
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 01:52
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
--alıntı*** Feb 2

Kimlik fotoğrafının bulunduğu mesaja inanan doktor 750 bin lirasını dolandırıcılara kaptırdı

İzmir'de çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olarak görev yapan Gürcistan asıllı Dr. Tinatin Gelenava Öncan, kendisini başsavcı ve polis olarak tanıtan kişilerin telefonuna gönderdiği kimlik fotoğrafına inanarak dolandırıcılık mağduru oldu.

Haber: Mustafa Güngör
15.10.2023 - Güncelleme : 15.10.2023


... See more
Kimlik fotoğrafının bulunduğu mesaja inanan doktor 750 bin lirasını dolandırıcılara kaptırdı

İzmir'de çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı olarak görev yapan Gürcistan asıllı Dr. Tinatin Gelenava Öncan, kendisini başsavcı ve polis olarak tanıtan kişilerin telefonuna gönderdiği kimlik fotoğrafına inanarak dolandırıcılık mağduru oldu.

Haber: Mustafa Güngör
15.10.2023 - Güncelleme : 15.10.2023


İzmir'deki bir hastanede görev yapan Tinatin Geleneva Öncan, telefonla arayan ve kendilerini polis ve başsavcı olarak tanıtan biri kadın 3 kişi tarafından 750 bin lira dolandırıldı.

Polisin zanlıların yakalanması için çalışma yürüttüğü olayla ilgili AA muhabirine açıklama yapan Öncan, hastanede çalıştığı bir gün telefonla kendisini arayanların terör olayına karıştığını söylediğini, buna inanmayarak telefonu kapattığını anlattı.

Kendisini yeniden arayan bir kadının polis olduğunu, durumun çok ciddi olduğunu söylediğini ifade eden Öncan, "Bana WhatsApp'tan fotoğraflar ve belgeler gönderdiler. Mesaja baktım, gerçekten kimliğimi gördüm. Teröre karışmış insanların fotoğraflarını gördüm. Beni tekrar arayıp güya Diyarbakır başsavcısıyla konuşturdular. Üç şehit olduğu, para ve silah çalındığı, FETÖ ve terör olaylarında kimliğimin kullanıldığını söylediler. Kafam karıştı, dinlemeye başladım." dedi.

Telefondaki kişinin kendisinin özel bilgilerinin satıldığını, çalıntı olan para ve altınların da üzerinde gözüktüğünü söylediğini anlatan Öncan, kimlik fotoğrafından dolayı ikna olarak paniğe kapıldığını söyledi.

Öncan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Evime baskına geleceklerini, beni tutuklayacaklarını belirttiler. Elimdeki altınları alacaklarını söylediler. Beni sürekli telefonda tuttular. Telefon kapandı tekrar aradılar. Arkadan polis sireni sesleri geliyordu. Benden elimdeki altınları göstermemi söylediler çünkü çalıntı altınlarla aynı olup olmadığını görmek istediler. Ben de fotoğraf çekip gönderdim. Buna istinaden 'evet güzel, sen şimdi bu altınları güvenilir bir yere koymalısın ki polisler baskına geldiğinde bu altınları almasınlar' dediler. Benden altınları bozdurmamı istediler. Ben de altınlarımı aldım, en yakın kuyumcuda bozdurdum. Bu parayı onların verdikleri IBAN numarasına göndermemi, orada güvende olacağını, operasyon bittikten sonra da geri verecekleri söylediler. Ben de inandım."

"Ne kadar kredi çekebiliyorsan çek"

Dolandırıcıların bununla da yetinmediğini, bankada parası olup olmadığını sorduğunu belirten Öncan, parasının olmadığını söyleyince kendisini maaş aldığı bankaya yönlendirdiklerini kaydetti.

Banka şubesine giderken dolandırıcıların telefonu kapattırmadıklarını, kimseyle konuşmamasını istediklerini, kendisini adım adım takip ettiklerini söylediklerini dile getiren Öncan, şöyle devam etti:

"Bana 'Dolandırıcılar senin hesabını ele geçirmiş. Ne kadar kredi çekebiliyorsan çek. Onlar çekmeden sen çek. Bir hesaba koy ki o krediyi kurtaralım' dediler. Buna da inandım. 5 dakikada kredi onaylandı ve söyledikleri hesaba yatırdım. Bana operasyonun başladığını, bankaya polisin baskın yapacağını, şubeden çıkıp izlememi söylediler. Gelen giden olmadı. O sırada eşim bana ulaştı, 'galiba dolandırılıyorsun dikkatli ol' dedi. 10 dakika sonra eşim polislerle birlikte bankaya geldi ama hesaptaki paralar gitmişti."

Bozdurduğu altınlar ve çektiği 320 bin lira krediyle birlikte yaklaşık 750 bin lira dolandırıldığını ifade eden Öncan, bu süreçte dolandırıcılarla 4,5 saat telefonla konuştuğunu, telefonu kapatmak istediğinde kendisine "hanımefendi bizim her gün kaç tane şehidimiz oluyor biliyor musunuz? Bize yardımcı olacaksınız." dediklerini, vatanseverlik duygularıyla, suçluların yakalanmasına yardımcı olma isteğiyle hareket ettiğini dile getirdi.

Öncan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Tüm vatandaşlara çağrı yapmak istiyorum; kesinlikle buna kanmayın, inanmayın. Gelecek varsa gelsin, polis olsun, savcı olsun, kim olursa olsun yüz yüze görmeden bir şey yapmayın. Çevreden yardım isteyin, korkmayın. Tek başınıza kahramanlık yapmaya kalkışmayın."


Haberin kaynağı: https://www.aa.com.tr/tr/gundem/kimlik-fotografinin-bulundugu-mesaja-inanan-doktor-750-bin-lirasini-dolandiricilara-kaptirdi/3020528


//Fotoğraf: Mustafa Güngör -AA ///
009_2023_03_2023_22_Ekim_19_KIMLIK_FOTOGRAFININ_BULUNDUGU_MESAJA_INANAN_DOKTOR_750_BIN_LIRASINI_DOLANDIRICILARA_KAPTIRDI




[Edited at 2024-02-02 10:40 GMT]
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 01:52
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
--... alıntı ....-- Feb 2

Mahkemede soru çaldığını itiraf eden FETÖ hükümlüsüne yeniden dava açıldı

FETÖ'ye yönelik davada etkin pişmanlık hükümleri kapsamında 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan eski öğretim görevlisi hakkında "resmi belgede sahtecilik" ve "dolandırıcılık" suçlarından 15 yıla kadar hapis istemiyle yeniden iddianame hazırlandı.

Haber: Abdulkerim S. B. Topaloğlu
19.10.2022 - Güncelleme : 19.10.2022

/Görsel: Anadolu Ajansı//
thumbs_b_c_0d1451c83003a94b640acaa83cf61bc6


Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliği suçlamasıyla yargılandığı davada etkin pişmanlık hükümleri kapsamında 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan eski öğretim görevlisi hakkında, karar duruşmasında 2010 yılındaki Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitim Giriş Sınavı (ALES) sorularını örgütün "mahrem imamı"ndan aldığını itiraf etmesi üzerine 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle yeniden dava açıldı.

Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümünde 2010'da araştırma görevlisi olan ve hakkındaki FETÖ soruşturması kapsamında 2017'de meslekten ihraç edilen A.E, 7 Mayıs 2019'da Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesince yargılandığı davada "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan etkin pişmanlık hükümleri kapsamında 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Tutuksuz sanık hakkında, karar duruşmasında 2010 yılındaki ALES sorularını FETÖ'nün "mahrem imamı"ndan aldığını itiraf etmesi sonucu Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca yeniden soruşturma başlatıldı.

Soruşturmanın ardından hazırlanan ve Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, A.E. için "resmi belgede sahtecilik"ten 5, "zincirleme olarak kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçundan 10 yıla kadar olmak üzere 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

İddianamede, FETÖ'nün yapısı, işleyişi, mali kaynakları, kamu kurumlarına sızma stratejisi ayrıntılı şekilde anlatılarak, delil olarak müşteki Çukurova Üniversitesinden elde edilen belgeler ile sanığın sınav, mesleğe kabul ve maaş belgelerine yer verildi.

"70 sorunun tamamı bu sınavdan çıktı"

İddianamede, A.E'nin karar duruşmasındaki şu itiraflarına yer verildi:

"FETÖ ile ilk olarak 2001'de tanıştım. 2008'de bana 'Alim' kod adı verildi. 2010 bahar dönemi ALES'ten önce H.Ö. beni Konya'da bir eve çağırdı. Bana önceden hazırlanmış bir yemin metnini okutarak, 'Sana göstereceğim şeyleri hiç kimseye söylemeyecek ve bu konuda yemin edeceksin.' şeklinde telkinde bulundu. Söylediği şekilde yemin ettim. Yemin sonrasında evin farklı bir odasında cebinden harici bellek çıkardı. Kendi yanında getirdiği bilgisayara taktı. Bir yazı çıkınca oraya şifre girdi. Sonra klasör açıldı. Oradan da ayrı bir dosya açtı. Bu arada odanın içinde projeksiyon kurulmuştu. Projeksiyondan yaklaşık 70 soru ve yorumlu cevap yazılarının bulunduğu sayfalar açıldı. Projeksiyon üzerinden ALES sınav soruları ve cevaplarını açarak ezberlememi istedi. Ben de ezberledim. Evden çıkarken aynı şekilde kimseye söylememem konusunda beni sıkıca uyardı. H.Ö. sınava girdikten hemen sonra 'hayırlı olsun' diyerek beni tebrik etti. 70 sorunun tamamı bu sınavda çıktı. Sınavdan 83 puan aldım. Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümünde 2010'da araştırma görevlisi olarak göreve başladım. Ben bu yapının terör örgütü olduğunu anladım ve bildiklerimi samimi bir şekilde anlattım."

Kamuyu 255 bin 380 lira zarara uğrattığı hesaplandı

İddianamede, H.Ö'nün örgütün "mahrem imamı" olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:

"A.E'nin bu sınavda haksız yere elde ettiği puanla 1 Eylül 2010'da Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümünde öğretim görevlisi kadrosuna atamasının yapıldığı, görevden ayrıldığı 16 Ekim 2017 yılına kadar toplamda 255 bin 380 lira maaş almak suretiyle kamuyu zarara uğrattığı, iradesini FETÖ'ye terk ederek örgüt adına hareket ettiği, cevap kağıdını içerik itibarıyla başkalarını aldatacak şekilde sahte olarak düzenlediği, oluşturduğu sahte belgeyi hile unsuru olarak kullanıp kamu kurumu niteliğindeki Çukurova Üniversitesini aldatarak sınava giren diğer adayların zararına ve kendi yararına olacak şekilde sınavı kazandığına dair resmi belgeyi düzenlettirmeyi amaçladığı, görevine usulsüzce atandığı, kamu görevi nedeniyle haksız kazanç elde ettiği ve üzerine atılı cürümleri FETÖ faaliyetleri çerçevesinde işlediği dikkate alınarak sanığın 'resmi belgede sahtecilik' ve 'zincirleme olarak kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık' suçlarından cezalandırılması talep olunur."

Sanığın yargılanmasına ilerleyen günlerde başlanacak.

Öte yandan, A.E'nin "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan etkin pişmanlık hükümleri kapsamında 2 yıl 6 ay hapse çarptırıldığı dosyanın istinaf incelemesi sürüyor.

Haberin verildiği yer: https://www.aa.com.tr/tr/gundem/mahkemede-soru-caldigini-itiraf-eden-feto-hukumlusune-yeniden-dava-acildi/2715351


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 01:52
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
*- hepisi alıntı-- Feb 9

İzmir’de 5.1 milyarlık vurgunda yeni detaylar! Mağdurlara seslendi... Sedat Ocakçı'dan paralar nerede sorusuna yanıt


İHA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 09, 2024 14:19
Güncelleme Tarihi: Şubat 09, 2024 14:48

İzmir’de, yüksek faiz vaadiyle binlerce kişiden 5 milyar 123 milyon TL para topladığı belirtilen Ocakçı Holding’in sahibi Sedat Ocakçı ile eşi Seçilay Ocakçı’nın da aralarında olduğu 32 şüpheli adliyeye sevk
... See more
İzmir’de 5.1 milyarlık vurgunda yeni detaylar! Mağdurlara seslendi... Sedat Ocakçı'dan paralar nerede sorusuna yanıt


İHA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 09, 2024 14:19
Güncelleme Tarihi: Şubat 09, 2024 14:48

İzmir’de, yüksek faiz vaadiyle binlerce kişiden 5 milyar 123 milyon TL para topladığı belirtilen Ocakçı Holding’in sahibi Sedat Ocakçı ile eşi Seçilay Ocakçı’nın da aralarında olduğu 32 şüpheli adliyeye sevk edildi. Sevk sırasında gazetecilerin "paralar nerede?" sorusuna Sedat Ocakçı, "Herkes parasını alacak, paralar faaliyette" dedi. Ocakçı’nın aylık yüzde 17’lik faiz verileceği vaadiyle paralar toplandığı öğrenilmişti.

Yozgat'ta dron fabrikası kurma vaadiyle tanınan Ocakçı Holding ile ilgili operasyonda gözaltı sayısı 32’ye yükseldi. İzmir’de, hem yüksek faiz vaadiyle hem de İzmir Token ile yaptığı protokol sonucu 15 milyonluk yatırımla gündeme gelen ve 3 bini aşkın kişiden 5 milyar 123 milyon TL para topladığı ortaya çıkan Ocakçı Holding’in sahibi iş insanı Sedat Ocakçı (34) ve eşi Seçilay Ocakçı (30), geçtiğimiz çarşamba günü yurt dışına çıkış hazırlığında oldukları esnada Adana’da, İzmir İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Adana KOM Şube Müdürlüğü ekiplerinin de desteğiyle, saklandıkları ikamette İzmir polisi tarafından kıskıvrak yakalanmıştı. Sedat Ocakçı ve eşi Seçilay Ocakçı’nın yanı sıra yakalanan 2 zanlı da Adana'dan İzmir’e getirilmişlerdi.

656

download

AW137240_07


YAKALANAN 5 ŞÜPHELİ 3 FARKLI İLDEN SEGBİS İLE MAHKEMEYE KATILACAK

Ocakçı çiftinin yanı sıra İzmir'de bulunan 27 şüpheli, İzmir Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve nitelikli dolandırıcılık" suçundan Karşıyaka Adliyesi'ne sevk edildi. Yakalananların arasında Sedat Ocakçı’ya yardım ve yataklık eden 1 kişinin olduğu, Ankara’da bulunan 2 kişinin ise Ocakçı ile iş birliği yaptığı tespit edildi. Antalya ve Ankara’da 2, Aksaray’da ise yakalanan 1 kişinin, İzmir’deki şüphelilerle birlikte eş zamanlı adliyeye sevk edildiği ve mahkemeye SEGBİS aracılığıyla katılacakları öğrenildi. Ayrıca, firari olan 1 şüpheliyi ise yakalama çalışmalarının sürdüğü kaydedildi.

"HERKES PARASINI ALACAK, PARALAR FAALİYETTE"

Sevk esnasında basın mensuplarının "paralar nerede" sorusuna yanıt veren Sedat Ocakçı, "Herkes parasını alacak, paralar faaliyette" dedi.

3 BİN 100 MAĞDUR VAR: 5 MİLYARI AŞKIN VURGUN

Ocakçı Holding sahibi Sedat Ocakçı, yeğeni Siber Güvenlik Uzmanı Salih Han'ın holdinge ait 5 milyar 123 milyon TL'lik soğuk cüzdanla Dubai’ye kaçtığını iddia etti. Paraları ödeyeceğini söyleyen ve o süreçte kayıplara karışan iş insanı Sedat Ocakçı’nın aylık yüzde 17’lik faiz verileceği vaadiyle paralar toplandığı ve bu şekilde büyük vurgun yaptığı öğrenilmişti.

MAĞDURLAR ÇOĞALIYOR

Geçtiğimiz günlerde ise holding binasının girişindeki levhalar kaldırılınca ve binaya kiralık pankartı asılınca mağdurlar da ortaya çıkmış; evini ve arabasını satıp kredi çeken, elindeki paraları teslim eden mağdurlar ise Çiğli ilçesindeki Hira Danışmanlık Eğitim ve Yazılım önünde toplanmıştı.

SEDAT OCAKÇI FETÖ’DEN İHRAÇ EDİLMİŞ

Dron fabrikası kurma vaadiyle kısa sürede büyüyen ve Çiğli’de holding binası açan Sedat Ocakçı’nın 2019 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ihraç edilen üsteğmen olduğu ortaya çıkmıştı.

EMEKLİ TUĞGENERAL DE GÖZALTINDA

Öte yandan, gözaltına alınan şüpheliler arasındaki holdinge bağlı şirketlerden Metayıldız Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürüten emekli Tuğgeneral Mehmet Rıfat Alkan da olduğu öğrenildi.

Emekli Tuğgeneral Alkan’ın ise Sedat Ocakçı'nın geçmişte komutanı olduğu iddia ediliyor. Ayrıca Ocakçı, son paylaştığı videolu mesajında da, “O çok sevdiğiniz paralarınız yatacak” demişti.

Yayınlandığı yer: https://www.hurriyet.com.tr/gundem/izmirde-5-1-milyarlik-vurgunda-yeni-detaylar-magdurlara-seslendi-sedat-ocakcidan-paralar-nerede-sorusuna-yanit-42403685



▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄

--alıntı--


Sedat Ocakçı kimdir, nereli? Sedat Ocakçı ne iş yapıyor?


İzmir’de holding sahibi olan ve yüksek kâr vaadiyle nitelikli dolandırıcılık suçlamasıyla Adana’da yakalanan Sedat Ocakçı İzmir’e getirildi. Peki, Sedat Ocakçı kimdir, nereli? Sedat Ocakçı ne iş yapıyor?

cumhuriyet.com.tr
Yayınlanma: 08.02.2024 - 10:47Güncelleme: 08.02.2024 - 10:47

kapak_104724


İzmir'de yüksek kar vaadiyle nitelikli dolandırıcılık suçundan haklarında gözaltı kararı verilen holding sahibi Sedat Ocakçı'nın da aralarında bulunduğu 30 kişiye yönelik operasyon düzenlendi. Ocakçı'ya ait holding ve diğer işletmelerde polis ekiplerince arama yapılıyor. Peki, Sedat Ocakçı kimdir, nereli? Sedat Ocakçı ne iş yapıyor?

SEDAT OCAKÇI KİMDİR?
18 Ocak 1990 tarihinde Yozgat'ta doğan Ocakçı, ilk ve orta öğrenimini memleketinde tamamladıktan sonra Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi'nde lisans eğitimi alarak mezun oldu. 2015 yılında, hayatını Seçilay Ocakçı ile birleştiren Sedat Ocakçı'nın bu birlikteliğinden bir yıl sonra kızları Hiranur dünyaya geldi.

İzmir'de Hira Yazılım Eğitim ve Danışmanlık markasını kurarak ticaret yazılımları geliştiren Sedat Ocakçı, daha sonra 2020 yılında Metayıldız Bilişim Teknolojileri şirketini kurdu. Türkiye'de sanal gerçeklik ve metaverse alanında önemli adımlar atan Ocakçı, 2023 yılı itibarıyla yaptığı Ar-Ge yatırımları ve bünyesinde barındırdığı 12 şirketle dikkat çeken Ocakçı Holding'i hayata geçirdi.

BİNLERCE MAĞDUR VAR
Ocakçı Holding sahibi Sedat Ocakçı, yeğeni Siber Güvenlik Uzmanı Salih Han'ın holdinge ait 2 milyar 500 milyon TL'lik soğuk cüzdanla Dubai’ye kaçtığını iddia etmişti. Paraları ödeyeceğini söyleyen iş adamı Sedat Ocakçı’nın bir haftadır ortadan kaybolduğu ifade edilirken, aylık yüzde 17’lik faiz verileceği vaadiyle paralar toplandığı ve bu şekilde büyük vurgun yapıldığı öğrenildi.

FETÖ’DEN İHRAÇ EDİLMİŞ
Drone fabrikası kurma vaadiyle kısa sürede büyüyen ve Çiğli’de holding binası açan Sedat Ocakçı’nın, 2019 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç edilen üsteğmen olduğu da ortaya çıktı.

Yeri: https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/sedat-ocakci-kimdir-nereli-sedat-ocakci-ne-is-yapiyor-2172996



▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


--alıntı--


Kâr vaadi dolandırıcılığı: Altından FETÖ çıktı

Kurduğu Ocakcı Holding'le yüzlerce kişiyi dolandıran Sedat Ocakcı'nın TSK'dan ihraç bir üsteğmen olduğu ortaya çıktı.

08 Şubat 2024 08:25
Son Güncelleme: 08 Şubat 2024 12:41

Drone fabrikası yatırımıyla göz boyayıp yüksek kâr vaadiyle vurgun yapan Sedat Ocakcı ile eşi, yakalandı. Elebaşının eski üsteğmen olduğu; FETÖ bağlantısı nedeniyle 2019'da ihraç edildiği ortaya çıktı.

download

İzmir'de aylık yüzde 17'lik faiz vaadiyle para toplayan Ocakcı Holding'in sahibi Sedat Ocakcı, siber güvenlik uzmanı yeğeni Salih Han'ın kuruma ait 2.5 milyar liralık kripto parayı soğuk cüzdanla yurtdışına kaçırdığını öne sürdü. Ocakcı, parasını isteyen binlerce kişiye sosyal medyadan seslenip "Zararınızı karşılayacağım" dedikten sonra ortadan kayboldu. Savcılık, büyük vurgunla ilgili 30 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi; 27'si yakalandı.

KAÇAMADAN YAKALANDILAR

Firari Sedat ve Seçilay Ocakcı çifti, Adana'da saklandıkları bir evde gözaltına alındı. İkilinin yurtdışına kaçma hazırlığı yaptığı öğrenildi. Sedat Ocakcı'nın 2019 yılında TSK'daki FETÖ soruşturması kapsamında ihraç edilen üsteğmen olduğu ortaya çıktı. Ocak 2023'te Çiğli'de holding binası açan Ocakcı, Yozgat'ta sözde drone fabrikasının da temeli atarak kısa sürede adını duyurmuştu.

LAMBORGHINI'Yİ HEDİYE PAKETİ YAPTIRMIŞ

Sedat Ocakcı'nın sosyal medya paylaşımları lüks yaşamını gözler önüne serdi. Holdingin bahçesinde eşine sürpriz hazırlayan Ocakcı'nın Lamborghini ve Mini Cooper marka iki spor aracı hediye paketi yaptırdığı görüldü. Paketlerin kurdelesini açan Seçilay Ocakcı'nın 'İnanmıyorum' diyerek şaşkınlık yaşadığı anlar videoya yansıdı.

Odatv.com

Yeri: https://www.odatv4.com/guncel/sedat-ocakci-kimdir-sedat-ocakci-olayi-nedir-sedat-ocakci-fetocu-mu-120026767


▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


--alıntı--


Bir Seçil Erzan vakası daha... "Yeğenim çaldı"


05 Şubat 2024 12:12
Son Güncelleme: 05 Şubat 2024 14:58

İzmir'de iş insanı Sedat Ocakçı, yüzlerce kişiyi yüklü kar vaadiyle kandırdı. Topladığı 2 milyar 500 milyon lirayla kayıplara karışan Ocakçı, açıklama yaptı. Mağdurların kapıya dayanması üzerine sosyal medyadan açıklama yapan Ocakçı, "Yeğenim parayı alıp kaçtı!" dedi.

download

Türkiye, iş ve futbol dünyasını sarsan Seçil Erzan'ın yük kar vaatli fon vurgununa kilitlendi. İddiaların ardı arkası kesilmezken yeni bir dolandırıcılık olayı ise İzmir'de meydana geldi.

YÜZLERCE KİŞİYİ KANDIRDI

Yeni Asır'ın haberine göre Ocakçı Holding'in sahibi Sedat Ocakçı, yüzlerce vatandaşı yüzde 10 ile yüzde 20 gibi yüksek faiz getirisi olduğunu iddia ettiği sisteme dahil etti. Öğrenciden emekliye, ev hanımından iş insanına kadar birçok kişiden topladığı 2 milyar 500 milyon lirayı cebe indirdi.

Bir haftadır Ocakçı'ya ulaşamayan vatandaşlar durumu savcılığa bildirdi. Yapılan incelemede, Sedat Ocakçı'nın kullandığı Çiğli'deki holding binasının kirasını iki aydır ödemediği, ayrıca elektrik ve su borcunun da olduğu belirlendi. Holding binasının boşaltıldığını ve levhaların da indirildiğini gören vatandaşlar, bir şok daha geçirdi.

SUÇU YEĞENİNE ATTI

Sedat Ocakçı, sosyal medya hesabından borcunu ödeyeceğini açıklayarak siber güvenlik uzmanı yeğeni Salih Han'ın tüm parayı alıp kaçtığını söyledi. Ocakçı yaptığı paylaşımda çalan kişinin akrabası olduğunu kabul ederek "Ekibimin içinden ve kendi kanımdan birisinin bu ihaneti kanımızı dondurdu" dedi. Mali polisin de coin yatırımları ve kaçma iddiası ile ilgili inceleme başlattığı belirtildi.

SOĞUK CÜZDAN İLE KAÇIRDI İDDİASI

Sedat Ocakçı'nın yeğeni Salih Han'ın 2 milyar 500 milyon lirayı soğuk cüzdana aktardığı iddia ediliyor. Bitcoin ve diğer alternatif kripto para birimlerini depolamak için kullanılan çevrim dışı cüzdanlara, soğuk cüzdan adı veriliyor.

Odatv.com

Yeri: https://www.odatv4.com/guncel/sedat-ocakci-olayi-nedir-izmirde-dolandiricilik-120026151


[Edited at 2024-02-09 17:06 GMT]
Collapse


 
Adnan Özdemir
Adnan Özdemir  Identity Verified
Türkiye
Local time: 01:52
Member (2007)
German to Turkish
+ ...
TOPIC STARTER
....- Feb 10

--alıntı--

FETÖ Davalarında Ankesörlü Telefon Kriterleri



Yazı: Umut Yıldırım


Ankesorlu telefon kriterleri

Ankesörlü telefon kriterleri Fetö davalarında son zamanlarda çok sık başvurulan delillerden biridir. Bilindiği üzere ankesörlü telefonlar ve büfe telefonları başta olmak üzere sabit hatlar kullanılarak yapılan aramalar terör örgütünün sıklıkla kullandığı iletişi
... See more
--alıntı--

FETÖ Davalarında Ankesörlü Telefon Kriterleri



Yazı: Umut Yıldırım


Ankesorlu telefon kriterleri

Ankesörlü telefon kriterleri Fetö davalarında son zamanlarda çok sık başvurulan delillerden biridir. Bilindiği üzere ankesörlü telefonlar ve büfe telefonları başta olmak üzere sabit hatlar kullanılarak yapılan aramalar terör örgütünün sıklıkla kullandığı iletişim yöntemleri arasında bulunmaktadır.

Bu itibarla terör örgütü ile ilgili soruşturma ve kovuşturmalarda sabit hatlardan yapılan aramalara ilişkin kayıtlar soruşturma ve kovuşturma makamlarınca önemli bir delil olarak değerlendirilmektedir. Bununla birlikte özellikle geçmişte sabit hatların özellikle askeri hizmetlerde günlük ve meşru amaçlar için asker kişiler tarafından sıkça kullanıldığı dikkate alınacak olursa sabit hatlardan aramış ya da aranmış olmanın kişi aleyhine değerlendirilmesinin mağduriyetlere neden olma ihtimali de yüksek bulunmaktadır.

Bunu dikkate alan yargı makamları hangi tür aramaların terör örgütü kapsamında değerlendirilebileceği noktasında bir takım kriterler belirlemişlerdir. Bu makalemizde Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin 06.11.2019 tarihli ve 2019/1582 E. 2019/6838 K. sayılı kararından hareketle FETÖ davalarında dikkate alınan ankesörlü telefon kriterleri hakkında bilgi vermeye çalışacağız.

23154


Büfe/Ankesörlü Sabit Telefon Hatlarıyla İrtibat Kurma Yönteminin Özellikleri

FETÖ kapsamında yürütülen soruşturmalardaki şüphelilerin hatları ile kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat ve ankesörlü hatların HTS kayıtlarının incelenmesinde;

>Ardışık Arama (Yakın zaman diliminde birbirini takip eden peşi sıra),
>Periyodik Arama (Farklı tarih ve zaman diliminde belirli gün aralığı dahilinde),
>Tek Arama,

Şeklinde iletişimin gerçekleştirildiği ve irtibat sağlandığı saptanmıştır. Birim içerisinde sorumlu düzeyde bulunan örgüt mensuplarının, kendilerine bağlı askerlere ait telefon numaralarını, telefonlarına farklı isimler kullanarak veya not kâğıtlarına GSM numaraları üzerinde belirli değişiklikler yaparak kaydettikleri, iletişim kurmak istedikleri zamanlarda ise; kamuya açık ve birbirinden bağımsız Market/Büfe/Lokanta vb. işletmelerde kurulu bulunan kontörlü/voip (sabit) hatlar ile Türk Telekom’a ait Ankesörlü telefonları kullanmak suretiyle kendilerine bağlı askerleri aradıkları belirlenmiştir.

Yapılan soruşturma ve kovuşturmalar sırasında elde edilen bilgilerden, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün “Mahrem Yapısı” içerisinde faaliyet gösteren örgüt mensuplarının, kendi sorumlulukları altında bulunan asker şahısların telefon numaralarını, deşifre edilmelerinin önlenmesi ve örgütsel faaliyetlerinin sürdürülebilir olması amacıyla şifreleme metotları kullanarak kaydettikleri de tespit edilmiştir.

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü Mensuplarınca Kullanılan ve Şu Ana Kadar Tespit Edilebilen Bazı Şifreli Kaydetme Yöntemleri

1) On (10) Rakamına Tamamlama; Öğrencilerin telefon numaralarını telefona kaydetmek yasak olduğu için normal bir esnafın kartvizitinin arkasına veya herhangi bir kâğıda telefon numaralarının son dört rakamının her biri 10’a tamamlanarak kaydedilir. Yani kayıtlı telefon numarasının son dört rakamının her birini 10 sayısından çıkararak ortaya çıkan rakam yazılır. 10’a tamamlama sistemine örnek vermek gerekirse telefon numarasının son dört rakamı 46 05 ise not kâğıdına yazılan numaranın son dört rakama 64 05 olur. Bir başka örnekte ise telefon numarasının son dört rakamı 43 17 ise kartvizite yazılan numaranın son dört rakamı 67 93 olur.

2) Sondan İkili Rakam Bloklarını Çapraz Yer Değiştirme; Telefon numarasının sondan rakam bloklarının yerlerinin çapraz olarak değiştirilmesi yöntemidir. Örneğin, 0 xxx 345 62 44 numaralı telefon kaydedilirken 0 xxx 345 44 62 olarak kaydedilir.

3) Rakam Bloklarını Ters Yazma; Telefon numarasının operatöre ait ilk 3 rakamları sabit kalmak şartıyla geri kalan rakamları ise rakam bloklarının kendi arasında ters yazılarak kaydedilmesidir. Örneğin, 0 xxx 345 62 41 numaralı telefon kaydedilirken 0 xxx 543 26 14 olarak kaydedilir.

4) Sondan 4 üncü Rakamı Dört (4) Arttırma; Telefon numarasının sondan dördüncü rakamına dört eklenerek kaydedilmesidir. Örneğin, 0 xxx xxx 62 44 numaralı telefon kaydedilirken 0 xxx xxx 02 44 olarak kaydedilir.

5) Sondan 2 nci ve 4 üncü Rakamı Yer Değiştirme; Telefon numarasının sondan ikinci ve dördüncü rakamlarının yerlerinin değiştirilerek kaydedilmesidir. Örneğin, 0 xxx xxx 62 44 numaralı telefon kaydedilirken 0 xxx xxx 42 64 olarak kaydedilir.

6) Telefon Numarasını Oluşturan Rakamlara Bir Ekleme Bir Çıkarma; Telefon numarasını oluşturan rakamlara soldan başlayarak sırasıyla bir ekleme bir çıkarma yapılarak kaydedilmesidir. Örneğin, 0 xxx 444 62 44 numaralı telefon kaydedilirken 0 xxx 535 53 35 olarak kaydedilir.

7) Telefon Numarasını Oluşturan Rakamları Kredi Kartı Numarasına Benzetme; Telefon numarasını oluşturan rakamlarının başına, sonuna rakamlar ekleyerek veya 16 haneli kredi kartı numarası şeklinde kaydedilmesidir. Örneğin, 0 xxx 444 62 44 telefon numarası 5410 xxx4 4462 4454 olarak kaydedilir.

8) Telefon Numarasını Oluşturan Rakamları Servis Sağlayıcı Operatör Kodunun İl Alan Koduna Değiştirme; Operatör kodunun herhangi veya faaliyet gösterdiği il kodu şeklinde kaydedilmesidir. Örneğin, 0 505 xxx xx xx numaralı telefon kaydedilirken 0 312 xxx xx xx olarak kaydedilir.

9) 99’a Tamamlama; Aranacak telefon numaraları doğrudan olarak değil son iki hanesini 99‘a tamamlama yöntemiyle aranmasıdır. Örneğin 5XX 123 45 67 numarasının 5XX 123 45 32 şeklinde yazılması.

10) 100’e Tamamlama; Aranacak telefon numaraları doğrudan olarak değil son iki hanesini 100‘e tamamlama yöntemiyle aranmasıdır. Örneğin 5XX 123 45 67 numarasının 5XX 123 45 33 şeklinde yazılması.

11) Çaprazlama metodu; Aranacak telefon numaraları doğrudan olarak değil son dört hanesinin ikili gruplar halinde kendi içinde çaprazlama yöntemiyle aranmasıdır. Örneğin 5XX 123 45 67 numarasının 5XX 123 76 54 şeklinde yazılması, şeklinde olduğu saptanmıştır.

Günümüzde iletişim aracı olarak cep telefonlarının kullanılmasının hayatın olağan akışına uygun ve kabul edilen bir gerçek olmasına karşın, kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat ve ankesörlü hatlar üzerinden asker şahıslarla GEZEREK ya da ARDIŞIK şeklinde yapılan aramaların; örgütün “gizlilik” ve “deşifre olmama” kuralına uygun olarak Askeri Mahrem Yapılanmasının irtibat kurma yöntemlerinden biri olup FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün Mahrem İmamları tarafından örgütsel amaçlı, örgütsel haberleşmeyi sağlamak amacıyla gerçekleştirildiği, sonucuna varılmıştır.


Yargıtay Ankesörlü Arama Kriterleri

Yargıtay 16.Ceza Dairesi tarafından ankesörlü/sabit hatlardan ardışık aramalara ilişkin aramaların şifreli metod ile yapılması, tek taraflı kısa süreli olması ya da çağrıdan ibaret olması, mesai saatleri dışında yapılması, aranan kişilerin aynı kuvvet komutanlığından ve yakın ya da denk rütbede olması, peşi sıra ilgisiz numaraların aranması, 15 günde ayda ya da iki ayda bir olmak üzere periyodik olması, mahrem imamlarla aynı yerde ikamet edilmesi, asker şahısların toplantı yerine telefon götürmemesi ya da telefonlarını kapalı tutması gibi kriterler aranmaktadır. Yargıtay’a göre, ayrıca bu delillerin teyidi açısından; mahrem imamların büfe/ankesörlü sabit telefon hattı ile hedef şahıslarla görüşmelerinde gizliliği sağlamak için genellikle kullandığı yöntem olarak belirlenen;

>Hedef şahsın telefon numarasının, deşifre edilmesinin önlenmesi amacıyla çeşitli şifreleme metotları kullanarak kaydedilmesi,

>Bazı mahrem imamların arama yapmadan önce ajandada kayıtlı numaralara baktığında şifreleme yaptığını unutarak/kasten yazılı olan şifreli numarayı aradığı, daha sonra yanlış numara çevirdiğini fark ederek/kasten asker şahsı tekrar gerçek numarasından aramış olmaları,

>Aramalar tek taraflı ve kısa süreli olması veya sadece çağrıdan ibaret bulunması,

>Aranan askeri personelin büyük kısmının genellikle rütbe/makam olarak ve bağlı bulunduğu kuvvetlerin de denk olmaları,

>Mahrem imamlar tarafından gerçekleştirilen arka arkaya aramanın (ARDIŞIK ARAMA) örgütsel amaçlı olduğuna dair karine oluşturması,

>Aramanın mesai saatleri dışında yapılması, sorumlu şahsın, askeri personeli aradıktan sonra tedbir amaçlı ilgisiz ve alakasız kişileri de ankesörle arayarak bu bütün içerisinde hedeflerin kaybolmasını sağlama çabası,

>Aramanın on beş gün, ayda veya iki ayda bir kez olmak üzere periyodik olması,

>Mahrem imamın sorumlusu olduğu asker şahıs/şahıslarla aynı ilde ikamet ettiği ve aynı ildeki sabit hatlarla iletişim kurduğunun gözetilmesi,

>Asker şahısların hatların takılı bulunduğu cihazların toplantı yerine götürülmediği veya götürülse bile kapalı tuttukları,

>Mahrem imamlarca hedef şahıs arandıktan sonra ilgisiz rastgele numaraların çevrilerek, redial (geri arama) tuşu ile son aranan kişinin tespitinin önlenmeye çalışılması, hususlarını da ortaya koyan, bu delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği konusunda yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında kişiselleştirilmiş, Emniyet birimlerince, büfe/ankesörlü sabit telefon hatlarıyla irtibat kurma yöntemine ilişkin olarak düzenlenen ayrıntılı analiz raporunun temin edilerek dosyaya konulması,

>Emniyet kayıtlarının yanı sıra BTK’dan alınan baz istasyonunu gösterir HTS kayıtlarının, “0” saniyeli çağrılar da dahil olmak üzere getirilmesi,

>Şüpheli/sanığın görev yaptığı diğer şehirlerde ardışık aramalarının olup olmadığı araştırılarak sabit hat ve ankesörlü telefon kullandığına ilişkin analiz raporunun da istenmesi,

>Şüpheli/sanıkla ilgili sabit hat veya ardışık aramaya ilişkin varsa itirafçı beyanlarının dosyaya getirilmesi, gerektiği takdirde tanık sıfatıyla dinlenilmeleri,

>Ardışık aramalar kapsamında, diğer asker şahıslar hakkında bir soruşturma veya dava olup olmadığı araştırılıp varsa ifade örneklerinin dosyaya ibrazı sağlanarak değerlendirilmesi suretiyle maddi gerçeğin ortaya konulması gerekmektedir.

Bu kapsamda; Yukarıda açıklanan özellikler doğrultusunda, bir asker şahsın; örgütün gizlilik ve deşifre olmamak kuralına riayetle, örgütün talimatı ile ve örgütsel irtibatı sağlamak maksadıyla kamuya açık ve birbirinden bağımsız market, büfe, kırtasiye, lokanta vb. gibi sair işletmelerde kurulu bulunan, ücret karşılığı kullanılan sabit hat veya ankesörlü hatlar ile mahrem imam tarafından arandığı, her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak somut olgu ve teknik verilerle tespit edilmesi ve yargılama yapan mahkemenin de tam bir vicdani kanaate ulaşması halinde, kişinin örgütle bağlantısını gösteren hukuka uygun delil olarak değerlendirilebilecektir.

Şüphelinin/sanığın askeri mahrem hizmetler yapılanmasında yer alıp sabit hat ve/veya ankesörlü telefonlar üzerinden hücresel haberleşme ağına dahil olup olmadıklarının belirlenmesi ile soruşturma ve yargılama aşamasında sanığın hukuki durumunun ve konumunun kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suçun ispatı açısından belirleyici nitelikte olması nedeniyle bu delilin elde edilişi, niteliği, kullanımı, hukukiliği konusunda yukarıda yapılan tüm açıklamalar ışığında, taraflar huzurunda tartışılması, savunma argümanlarının değerlendirilmesi gerekmektedir.


Ankesörlü Telefon Kriterleri Emsal Karar

Konu hakkında Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararı aynen şu şekildedir:

“… Ek olarak, XXX tarihinden başlayıp YYY tarihine dek süren iki buçuk yılı aşkın süreç içerisinde sanığı sadece iki sabit hat yalnızca dört kere aramıştır. Söz konusu aramaların hiçbiri (0 saniye) değildir ve aranmalar mesai saatleri içerisindedir. Aranma ve görüşmelerin sıklığının azlığı, zamanlamaları, aranmalar arasındaki sürelerin epey uzun olması, dört görüşmenin her birinin de saniyelerce sürmesi yüksek yargı organının mevzubahis hususta aradığı ölçütlerden vareste şekilde sanığın lehine bulgulardır. Her ne kadar sanığı arayan iki adet sabit hattan aynı günlerde yukarıda belirtilen tanıklardan bir kısmının da ardışık arandığı bilirkişi raporunda belirtilmişse de; anılan bağlantıların Yargıtay 16.Ceza Dairesi tarafından belirlenen ankesörlü/sabit hatlardan ardışık aramalara ilişkin kriterlere uyduğu yönünde dosya kapsamında herhangi bir somut delile ulaşılamamıştır. Sanığın daha önce görev yaptığı yer il emniyet müdürlüklerine sanık hakkında beyan bulunup bulunmadığına ilişkin müzekkereye verilen cevabi yazıda sanık açısından bu yönde bir tespit bulunmadığının belirtildiği, havuz sorgusuna göre sanığın Fetö/Pdy silahlı terör örgütü ile bağını ortaya koyan bir delil bulunmadığı, UYAP örgütlü suçlar bilgi bankasında sanık açısından esasa etkili delil mahiyetli bir veriye rastlanılmadığı, ülke çapında yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda dosyamız sanığı hakkında beyan ya da teşhiste bulunan kişi ya da kişiler olmadığı, sanığın alınan savunmasında üzerine atılı suçlamayı kabul etmediği ve söz konusu durumlar karşısında sanığın, Fetö/Pdy silahlı terör örgütünün askeri mahrem yapılanması kapsamında olduğunun ve bu kapsamda arandığının dosyada mevcut deliller kapsamında kesin ve net olarak tespit edilemediği, sanığı arayan kişinin kimliğinin de tespit edilemediği gibi sanığın tüm savunmaları ve aramalara ilişkin kriterler gözetildiğinde sanığın örgütsel saik ile aranıp aranmadığı konusunda şüphe oluştuğu, sanığın, örgüte insan kazandırma faaliyetlerinde veya maddi katkıda bulunduğuna, örgütün organizasyonlarına dahil olduğuna, örgütün gizli haberleşme programlarını kullandığına, askeri mahrem yapılanma içinde olduğuna, örgüt içerisinde görev üstlendiğine, kod adı kullandığına, örgüt amacını benimseyerek örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğuna ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk ettiğine, örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katıldığına, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerde bulunduğuna ilişkin hakkında tam vicdani kanaati oluşturacak bir delil veya tespit bulunmadığı, ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “in dubio pro reo” ilkesine göre kuşkudan sanığın yararlandırılması gerektiği, sanığın cezalandırılmasının temel koşulunun, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlı olduğu, şüpheli ve aydınlatılamamış olaylar ve iddiaların sanığın aleyhine yorumlanarak hüküm tesis edilemeyeceği, ceza mahkûmiyetinin bir ihtimale değil kesin ve açık bir ispata dayanması gerektiği, bu ispatın teorik de olsa hiçbir kuşku ve başka türlü bir oluşa olanak vermemesi gerektiği, yüksek de olsa bir ihtimale dayanılarak sanığı cezalandırmanın ceza yargılamasının en önemli amacı olan gerçeğe ulaşmadan hüküm vermek anlamına geleceği anlaşılmakla sanığın mahkumiyetine yeter nitelikte ve derecede delil bulunmadığından 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince beraatine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.”

Fetö Davalarında Ankesörlü Telefon Kriterleri Değerlendirme

Sabit hatların geçmişte günlük ve meşru amaçlarla herkes tarafından sıklıkla kullanıldığı, yıllar önce yapılan aramaları hatırlamaları mümkün olmayan şüpheli ve sanıkların bu belirsiz suçlamalar karşısında kendilerini savunamayacakları dikkate alınacak olursa arayan kişinin kim olduğunun ve hangi amaçla aradığının ve ayrıca arama içeriğinin tespit edilemediği sabit hat aramalarından hareketle soruşturma başlatılması ve ceza verilmesi hukuk ve hakkaniyetle bağdaşmamaktadır. Ceza yargılamasında herhangi bir kişiye herhangi bir cezanın verilmesi için suçun o kişi tarafından işlendiğinin hiçbir şüpheye yer verilmeyecek bir şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Suçun kişi tarafından işlenmiş olmasının çok yüksek bir ihtimal olması bile kişinin cezalandırılması için yeterli değildir. Bu durumda tesadüfün ve ihtimalin çok yüksek bir olasılık olduğu, arayanın ve arama içeriğinin tespit edilemediği, hatırlamasının mümkün olmaması nedeniyle arananın kendini savunamadığı sabit hat aramalarının kişi aleyhine değerlendirilmesi hukuka ve hakkaniyete uygun bir yaklaşım olmayıp ceza hukukunun temel ilkeleriyle de çelişmektedir.

Sabit hatlardan yapılan aramalar ancak kuvvetli suç şüphesini gösteren diğer delillerle birlikte değerlendirilebilir. Bu durumda bile yakın zamanlara kadar askerlik hizmetini ifa edenlerin cep telefonu kullanamadıkları ve komutanlarını sabit hatlardan arayabildikleri dikkate alınacak olursa istisnai durumlar haricinde ve diğer delillerle birlikte değerlendirilmesi dışında sabit hatlardan yapılan aramalar şüpheli ya da sanık aleyhine değerlendirilmemelidir. Zira bir kişinin tesadüfen ardışık aranmış olması küçümsenecek bir ihtimal değildir ve belirsizliğin ve tesadüfün yüksek bir ihtimal olduğu durumlara dayanılarak ceza verilmesi şüphe üzerine ceza verilemeyeceğini öngöre temel ceza hukuku ilkelerine aykırıdır.

Yazının yeri: https://kadimhukuk.com.tr/makale/feto-ankesorlu-telefon-kriterleri/



▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


--alıntı--


FETÖ’nün Teolojisi


FETÖ’nün sulandığı, beslenip büyüdüğü toprak, Anadolu-Türk Tasavvuf Sünniliğidir. Kökü içerdedir. Kendimize toz kondurmamak için, sadece bu yapıyı “şeytanlaştırıp” veya “günah keçisi” yapıp bütün günahları onların sırtına yüklemekle kendimizi temize çıkaramayız.

Yazı: İlhami Güler
21 Temmuz 2023

5626


“FETÖ” olarak kodlanan bu hareket, Sünniliğin Türklerde yaygın olarak tezahür etmiş Tasavvuf boyutundan beslenmiş ve türemiş bir olgudur. Selçuklular döneminde Tasavvuf/Batınilikten türemiş olan Hasan Sabbah ve Osmanlılar döneminde oluşmuş olan Şeyh Bedrettin hareketlerine benzer bir olgudur. “Devir, “Tarikat” devri değil; “Cemaat” devri” diyen Said Nursi’nin oluşturmuş olduğu Tasavvuftan hayli su içmiş “Nurculuk” Cemaatinden türemiş modern bir versiyondur. Diğer cemaatlerden daha güçlü ve itibarlı olduğu için de “The Cemaat” olarak isimlendirildi. Diğer ismi “Hizmet Hareketi” idi. Hareketin ABD/CIA ile ilişkisi/ortaklığı (Simbiyoz yaşam) ileri sürülerek, muhafazakârlar tarafından “kökü dışarda” olarak şeytanlaştırıldı. Oysa, doğru olan durum, bu hareketin kökünün “içerde” olduğudur. Ancak, bunu kabul ettiğimiz takdirde, işin ucu -teolojik olarak- kendimize dokunacağı için, bu cesareti gösteremiyoruz.

Tasavvufun mistik tecrübe boyutunun, Kur’an-Sünnet’in (Şeriatın) dil/gramer-mantık ve fenomenler dünyasına bağlı (ahkâm) boyutunu aşkın, kendine has uçsuz-bucaksız, hadsiz-hudutsuz/sınırsız bir yanının olduğu bilinmektedir. “Melekût (Misal) Alemi”ne muttali olduklarını iddia eden bu zevatın, sözlü “Şatahat”ları malum olduğu gibi; davranış/amel sahasında “İbaha”ları da meşhurdur. Politik alan, normalde Şeriatın dil/gramer-mantık, ahlak ve fenomenler dünyasına bağlıdır. Cemaat, bu alanda liderinin “Melekût/Misal” alemine bağlı (Rüya-Vizyon) epistemolojisi ve ahlakı (ibaha) ile faaliyet göstermiştir. ABD/CIA ile işbirliğini, bu tarz (Batini/sezgisel) bir epistemoloji ile meşrulaştırmıştır: Allah’ın, ABD’yi Cemaatin hizmetine koştuğuna, bundan dolayı da onlarla işbirliği yapmanın meşru olduğuna inanmışlardır. ABD/CIA ise, Cemaati, kendi politik dünya hegemonyası için kullanmıştır. Vaktiyle Alman filozofu Martin Heidegger de, benzer bir mistik tecrübe ile Nazi Nasyonal Sosyalist Partisi’ne katılmıştır. Onda kendi tanrısı olan “Varlık”ın yeni bir tecellisini/tezahürünü görmüştü.

Yaygın resmî tez, Cemaat piramidinin “Altı, ibadet; ortası, ticaret; üstü ise, ihanet” olduğudur. Piramidin tepesi, kendi bilinçaltındaki iktidar ihtirasını, “İmamet/Mehdiyet” dolayımı (“Kâinat İmamı”) ile kutsamıştı. Piramidin tümünü ifade eden deyim: “Hem sevap hem kebap”tır. Cemaatin lideri Fetullah Gülen başta olmak üzere bağlılarının ve sempatizanlarının kahir ekseriyetinin dini bağlamda -kendilerince- davalarında son derece “samimi” olduklarını düşünüyorum. İslam’ı “temsil” yoluyla -“Tebliğ” yolu ile değil- dünyaya yaymak istiyorlardı. Dünyada açılan okulların “misyonu”, kendilerince bu idi. Kendileri Türkiye’de İslam’a “Himmet” ediyorlardı; yurt dışında görev alanlar ise, kendi nitelemeleri ile -sahabeler gibi- “Kardelen”ler olduklarını söylüyorlardı ve buna inanıyorlardı. Yurt dışındaki okulların finansmanının büyük bir bölümünün Anadolu sermayesi ile karşılandığını herkes bilir. Bağışta bulunan sempatizanlar ve bağlıları, bir taraftan “Allah Rızası” ve “sevap” kazanmayı umuyorlardı; aynı zamanda, cemaat içi dayanışma ile de dünyevi/maddi kazanç da sağlıyorlardı. Dershane, Yurt ve Okullarına çocuklarını gönderen ailelerin bir kısmının fakirliği, FETÖ’cü örgütlenmenin “avlanma” mantığını ele verir.

Samimiyet ve Cehalet

Bizim anlamadığımız, “samimiyet”in cehaletle birleşmesi halinde, “ihanet” ten daha ağır sonuçlar doğurabileceği gerçeğidir. Tıpkı erken dönemlerde “Haricilik” mezhebinde, “Hasan Sabbah/Haşhaşi”lerde, “Kilise”de ve günümüzde “IŞİD” örneklerinde olduğu gibi. Dinde “samimiyet”, tek başına yeterli değildir ve çoğu durumlarda alabildiğine tehlikelidir. Samimiyet, dinde-ahlakta işin yarısıdır (İnneme’l-a’malu binniyet); diğer yarısı ise, işin/amelin sonuçlarıdır (İnneme’l-umuru bilhavatım). Bu yargıların her ikisi de, “Buhari” hadisidir. Yani, samimiyetle büyük günahlar/zulümler işlenebilir; kötülükler, haksızlıklar yapılabilir. Samimiyeti, dindar ve haklı olmanın yegâne ölçüsü haline getiren Sünni bilinç, samimiyetle kötülük işlenebileceğini görmeyip, olayı salt “ihanet”e bağlıyor. İhanet, bile bile, art niyetle kendi zevki-menfaati için başkasına zarar vermek, kötülük yapmaktır. En iyi örneği de “ajanlık”tır.

ABD ile işbirlikçiliği ve darbe teşebbüsünün, “kast-ı mahsus” olmak üzere, taammüden İslam dinine, Türk devletine, Türk milletine kötülük yapmak; millete zarar, acı, ıstırap, sıkıntı vermek için yapıldığı iddiası, bana inandırıcı gelmiyor. Bu durum, yaptıkları eylemin saydığımız sonuçları doğurmadığı anlamına da gelmiyor. “Paralel Yapı” kurarak, “Takiyye” yolu ile devlete sızdıkları doğrudur. Bu süreçteki “İbaha”larını da biliyoruz (soru çalmalar, kumpaslar…). Dostoyevski’nin dediği: “Eğer, Tanrı yoksa; her şey meşrudur” hükmü, tersinden de doğru olabilmektedir: “Eğer, Tanrı varsa; her şey meşrudur.” Cahil-bağnaz dindarların “Allah rızası” için yapamayacakları şey yoktur. Dinler tarihi, bunun binlerce kez şahididir. Çünkü böyle durumlarda “Tanrı’nın Rızası”nı, cahil ve bağnazın zannı-vehmi ve hevası belirlemektedir; Tanrı’nın veya peygamberlerinin dedikleri ve bunun doğru anlaşılması değil.

Devletin, “Vesayet” ekibinden muhafazakârların eline geçmesi için, AK Parti’nin, bu sürece göz yumduğu da bilinmektedir. AK Parti, demokratik prosedürlere uygun/legal yollardan iktidara geldiği halde; Cemaat, illegal yöntemlerle siyaset yaparak, meşrep/metot olarak AK Parti’den ayrı olduğu için, sonunda illegal yöntemle (15 Temmuz Darbe Girişimi) iktidarı AK Parti’den almak isteyerek AK Parti’ye “ihanet” etmiştir. Demokrasiye ve hukuka ihanet etmiştir. Kalkıştığı eylem, suçtur.

Destan-Direniş-Kahramanlık

O gece ortaya konan direniş, yedi yıldır “15 Temmuz Destanı” adıyla “Bayram” olarak kutlanıyor. O gece tam olarak nelerin olduğuna dair karanlık yönler bulunmasına rağmen; şayet darbe başarılı olsaydı, olabilecek felaketler göz önüne getirildiğinde veya o gece ortaya konan direniş hesaba katıldığında, bunu anlamak mümkündür. Bir darbeyi (27 Mayıs) “Hürriyet ve Anayasa Bayramı” olarak kutlama ile mukayese edince de, darbeye direnişin ve başarının destansılığı, kahramanlığı ve bayramlığı anlaşılabilir. Ancak, madalyonun bir de öteki yüzü var: Bu “destan/direniş/kahramanlık”, dışardan ABD’nin veya başka bir düşmanın zorbaca-doğrudan/cepheden saldırısına veya işgal girişimine karşı yazılmadı; baltanın “sapı (vekalet)” bizdendi; kendi vatandaşımız, hatta mezhebimizden olan insanların “dinsel” saikle yüklü bir zorbalığına karşı yazıldı. İslam tarihinde Cemel, Sıffin, Kerbela “destanları” veya “bayramları” yok. Bunlar, Müslümanlardan bir kısmının cehaletle-ihtirasla yoğrulmuş kin/hınç/nefret ve şiddetlerinin yol açtığı trajedilerdir. Bunlardan ancak ibret ve ders alınır.

The Cemaat’in, kuruluşundan beri ABD/CIA’in kucağında olduğunu Türkiye’de başta devlet ricali olmak üzere herkes biliyordu. Laik kesimler de biliyordu; muhafazakâr kesimler de biliyordu. Kurucularından biri olduğum HAS Parti’de bir toplantıda: “Partimizin, bu örgüte karşı mesafesini açıkça ortaya koyması gerekir” dediğimde; bugün AK Parti’de siyaset yapan ağır abilerden işitmediğim azar kalmamıştı. Peki bu suskunluğun, tepkisizliğin sebebi neydi? Reel politiğin icaplarının ötesinde, Tasavvufi tutumu olan Sünniliğin politik alanda “dost-düşman” ayrımı yapma a-politikliği/aymazlığı olmasın? ABD’nin “Büyük Ortadoğu Projesi”ne Sünniliğin “İslamcı” kanadının politik teşneliğini de biliyoruz. O zaman, dürüst olmak gerekir. Sünnilerin/Sağcıların -birazı değil- epeycesi yeryüzü tanrısına (!) yalakalık anlamında “Amerikancı”dır. Diğer türlü, Amerika’nın “Yeşil Kuşak” projesi nasıl başarılı olurdu?

Demem o ki; FETÖ’nün sulandığı, beslenip büyüdüğü toprak, Anadolu-Türk Tasavvuf Sünniliğidir. Kökü içerdedir. Kendimize toz kondurmamak için, sadece bu yapıyı “şeytanlaştırıp” veya “günah keçisi” yapıp bütün günahları onların sırtına yüklemekle kendimizi temize çıkaramayız. Oturup adam gibi Sünniliğin politik alandaki kodlarını sökmek gerekir. Hâlâ Türkiye’de yetmişten fazla “tarikat”a vücut veren epistemolojisini (Rüya-Sezgi) ve devletten-kamudan geçinen (vakıflar-tahsisler-ihaleler) ahlakını sorgulamak gerekir. Bir “tarikat” grubunun, dinsel sembolik kapital imgesinden (varsayılan saygınlığından) dolayı, kamu kaynaklarından mal-mülk edinmesi, holdingler kurması, dinen “haram”; hukuk devleti açısından da “skandal”dır. Nefis terbiyesi ve züht iddiası ile oluşan sosyal-psikolojik bir olgunun/tarikatın, bugün kibir abideleri ve holdingler üretmesi, kara mizahtır. Aynı şekilde “Gavs” makamında (!) olup, bireylerin manevi-psikolojik hayatlarından öte, ontolojik dünyaya bile tasarruf yetkisinde Tanrısal bilgiyi ve gücü haiz olduğuna inanılan zevatın, politik alanda yarın başımıza yeni belalar açmayacağından kim emin olabilir? “Derviş Devlet” Osmanlı İmparatorluğu’nun politik hayatından çıkarılacak dersler vardır. Akademisyen-Tarihçi Zekeriya Işık’ın yazmış olduğu “Şeyhler ve Şahlar” (İst.-2017), “Devlet ve Tarikat” (İst.-2017) ve “Tekkedeki İktidar” (İst.-2017) adlı kitaplar, bu mevzuda bize ibret alacak zengin malumat vermektedir. Diğer türlü burnumuz pislikten çıkmaz. Devlet yönetiminde eşit vatandaşlık, ehliyet-liyakat, hukuk, emanet, adalet ilkelerini terk edip; sübjektif din saikli (alnı secde gören) ölçülerden (“Biz”den) her zaman hayır gelmez. Allah, emaneti/kamu işlerini “ehline” verin diyor; “sizden (?)” olanlara değil (4/58).

Başımıza gelen bu darbe teşebbüsünün azametini/korkunçluğunu ve o gece Genel Kurmay’ın önünde darbeye direnirken üzerimize FETÖ’cülerin kullandığı helikopterlerden yağan kurşunlar arasından çıkmış birisi olarak, kendimi Nietzsche’nin -Hristiyan-Tanrı’nın (imgesinin) Ölümünü/çürümesini haber veren “Kaçık Adam”ına benzetiyorum: “Kaçık adam, onların arasına sıçrayıp, bakışları ile onları delip geçerek: ‘Tanrı nerede?’” diye sorar. “Şunu da söyleyeceğim: Onu biz öldürdük; sizlerle ben! Onun katiliyiz hepimiz. Ama bunu nasıl yaptık? Denizi kim içebilir? Bütün bir ufku silmemiz için elimize bu süngeri (Teoloji-Mistisizm, İG) kim verdi? Dünyayı güneşin zincirlerinden koparırken, ona ne yaptık? Nereye gidiyor şimdi dünya? Biz nereye gidiyoruz?… Hava giderek soğumuyor mu? Giderek daha çok karanlık, daha çok gece gelmiyor mu? Tanrı’yı gömen mezar kazıcıların yaygarasından başka ses duyuyor muyuz? Tanrı’nın çürümesinden başka koku duyuyor muyuz? … Tanrı öldü! Tanrı öldü! Tanrı öldü! Tanrı öldü, gitti! Onu öldüren de biziz! Bütün katillerin katili olan biz, nasıl avunacağız? Dünyayı şimdiye kadar elinde tutan en kutsal, en güçlü olan, bizim bıçaklarımızla kana bulandı; kim temizleyecek bu kanı elimizden?… ” (Martin Heidegger, Nietzsche’nin “Tanrı Öldü” Sözü. Çev: Levent Özşar. Bursa. 2001. S. 16-17).


Yazının kaynağı: https://www.perspektif.online/fetonun-teolojisi/



▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


--alıntı--

FETÖ'cülerin yeni sözde "yemin metni" deşifre edildi


Yunanistan'a kaçmaya hazırlanan örgüt üyelerine, internet tabanlı mesajlaşma uygulaması aracılığıyla yeni sözde "yemin metni" ve çeşitli talimatlar gönderildiği belirlendi.

Haber: Hakan Mehmet Şahin
20.12.2023 - Güncelleme : 20.12.2023
Edirne

download


Fetullahçı Terör Örgütü'nce (FETÖ), internet tabanlı mesajlaşma uygulaması aracılığıyla Yunanistan'a kaçmaya hazırlanan örgüt mensuplarına yeni sözde "yemin metni" ve çeşitli talimatlar gönderildiği tespit edildi.

FETÖ'ye yönelik Edirne Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmalar kapsamında, Yunanistan'a kaçmaya hazırlanan FETÖ üyelerinin mesajlaşma uygulaması aracılığıyla haberleştiği saptandı.

Yunanistan'a kaçmak isterken yakalanan şüpheli İ.Ö.C'nin telefonunda yapılan incelemede, örgütün, yasa dışı yollarla Yunanistan'a geçecek mensuplarına haberleşmede kullandığı uygulama üzerinden gönderdiği yeni sözde "yemin metni" ve çeşitli talimatların yer aldığı yazışmalara ulaşıldı.

Şüpheli ifadesinde, Yunanistan'a kaçmaya hazırlık yaptığı sırada uygulama üzerinden kendisine "yemin metni" gönderildiğini anlattı.

Metnin gelmesinin ardından örgüt üyesinin kendisini aradığını ve yemin metnini okumasını istediğini öne süren İ.Ö.C, "Bu doküman içerisinde yolculuk sırasında kurulan irtibatlar, yaşanan süreç ve kimseyle bu metni paylaşmamam hususları yer alıyordu. Sonra M. isimli kişi beni aynı uygulama üzerinden aradı. Metnin tamamını sesli olarak okumamı istedi. Ben de tamamını okudum ve yemin ettim." dedi.

İ.Ö.C, örgüt üyeliğinden tutuklandı.

Yurdu kaçak yollarla terk etmeye çalışanlara ettirdikleri sözde "yemin"

Sözde "yemin metni"nde, yurdu kaçak yollarla terk edecek FETÖ üyesinin "kullandığı uygulamaları, öğrendiği konumları, biniş ve iniş yerlerini, şehir durak ve yer isimlerini, güzergahları, arkadaşlarını ve onlara ait tüm detayları, kullandığı araçların rengini, boyutunu, cinsini ve kullanıcılara ait tüm bilgileri, kullandığı telefon numaralarını ve kendisine yardımcı olanların telefon numaralarını, mail adreslerini, kaçışını tamamlar tamamlamaz ya da yarıda bıraktığında veya yakalandığında unutacağına, anne, baba, kardeş, akraba hiç kimse ile paylaşmayacağına, hiçbir yere yazmayacağına ve kaydetmeyeceğine, tüm bu bilgileri imayla bile olsa ifşa etmeyeceğine" dair "kutsal bildiği tüm değerler ve ailesi üzerine yemin etmesi" isteniyor.

Yeri: https://www.aa.com.tr/tr/gundem/fetoculerin-yeni-sozde-yemin-metni-desifre-edildi/3087743



▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


--alıntı--

FETÖ şüphelisi eski 2 askeri öğrenci itiraflarda bulundu


Şüphelilerden N.C, "Akif ve Serhat kod isimli örgüt mensupları Ankara'da Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığındaki mülakata spor kıyafet ile katılmamızı ve kıyafetlerimizin üzerinde yazı ve şekillerin olmaması gerektiğini belirtti." dedi.

Haber: Ramazan Kaya
20.04.2021 - Güncelleme : 20.04.2021
Kayseri

download


Kayseri'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) askeri mahrem yapılanmasına yönelik operasyonda gözaltına alınıp adli kontrol şartıyla serbest bırakılan 2 eski askeri öğrenci, askeri okulu kazandıkları süreçte yaşadıklarını anlattı.

İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerince, mahrem imamlar tarafından kontörlü ve sabit hatlardan ardışık şekilde arandıkları ve örgüt içerisinde faaliyet gösterdikleri iddiasıyla gözaltına alınan, aralarında muvazzaf ve ihraç edilmiş askerlerin de bulunduğu 18 zanlıdan eski askeri öğrenciler N.C. ve S.G. etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak itiraflarda bulundu.

Zanlı N.C. ifadesinde, Ankara'da Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığındaki mülakat sürecine ilişkin bilgiler verdi. Bu süreçte örgüt üyesi bir kişi tarafından kendilerine düzenli olarak koşu yaptırıldığını belirten N.C, şunları ifade etti:

"Akif ve Serhat kod isimli kişiler bizlere spor kıyafet ile mülakata katılmamızı ve kıyafetlerimizin üzerinde yazı ve şekillerin olmaması gerektiğini belirtti. Ankara'da Beytepe Jandarma Okullar Komutanlığındaki mülakat günlerimiz farklı zamanlarda olduğu için Ankara'ya tek başıma gittim. Spor ve sözlü mülakata katılarak memleketim Kayseri'ye döndüm. Yaklaşık bir ay sonra sınavdan başarılı olduğum ve Jandarma Astsubay Meslek Yüksekokulunu kazandığım açıklandı. Serhat kod isimli kişi beni cepten arayarak sınav sonucumu sordu, ben de kazandığımı söyledim."

Okulda 2014 yılı ağustos ayından itibaren eğitime başladıktan sonra sabit hatlardan arandığını, bu aramaların ilkine telefonların kimden geldiğini bilmediğinden baktığında Serhat kod isimli kişinin kendisine "Neden aramadığını", "Vefasızlık yaptığını" söylediğini belirten N.C, maddi imkansızlıklar nedeniyle kalacak yeri olmadığı için yanlarında bulunduğu bu kişilerden bir daha kendisiyle iletişime geçmemelerini istediğini ifade etti.

Zaman zaman sabit hatlardan arandığını ancak bu konuşmadan sonra tanımadığı hiçbir numarayı aramadığını öne süren N.C, aramaların 2016'nın başına kadar devam ettiğini, 2016'daki darbe girişiminin ardından Kayseri'ye ailesinin yanına döndüğünü kaydetti.

Eski askeri öğrenci S.G. ise ders çalışmaya örgütün evlerine gittiğini, 2015'te jandarma astsubaylığını kazandığını anlattı.

S.G, "Benim gibi jandarma olan H.B. isimli şahıs geldi. Selim kod adlı kişi astsubay okulunu kazandığımız için benim ve arkadaşım H.B'nin telefonuna Viber, WeChat uygulamalarını yükleyerek, 'tedbir amaçlı askeri okula gittiğinizde bu programlar üzerinden görüşeceğiz' dedi." ifadesini kullandı.

Örgütün "Jandarma Astsubay Meslek Yüksekokulunun imamı" ile görüşmüşler

Şüpheli S.G, 2015 yılı ağustosunda Ankara'da Beytepe Jandarma Astsubay Meslek Yüksekokuluna başladığını, daha sonra yabancı uyruklu bir kişinin kendileriyle ilgilenmeye başladığını iddia etti.

Bu kişinin sabit hattan arayarak, arkadaşı H.B. ile kendisini Kızılay'da bulunan bir kafeye çağırdığını anlatan S.G, şunları kaydetti:

"Yemek yedikten sonra Keçiören'de bulunan bir aile evine götürdü. Bu eve gittiğimizde ismini ve eşkalini hatırlamadığım bir kişi vardı. Bu kişi bize, 'Jandarma Astsubay Meslek Yüksekokulunun imamıyım' dedi hatta bu şahıs bize okulun nasıl gittiğini ve ima yoluyla namaz kılıp kılmadığımızı sordu. Ayrıca uyarılarda bulunarak, 'kendinizi belli etmeyin ve derslerinizde dereceye girin' telkininde bulundu. Yaklaşık bir saat kaldıktan sonra bu evden ayrıldık. Yolda giderken arkadaşım ile yaptığımızın yanlış olduğunu düşünerek gitmeme kararı aldık. Benim ve arkadaşımın telefonlarını sürekli sabit hatlardan arıyorlardı ancak cevap vermiyorduk. Birinde telefonu açtım, kendisini jandarma imamı olarak tanıtan kişi neden gelmediğimizi sordu ve gelmemizi istedi. Biz de yolu bulamadığımızı, bir sonrakine geleceğimizi söyledik ama bir daha telefonu da açmadık, buluşmaya da gitmedik. 2015 yılı aralık ayına kadar bu şekilde atlattıktan sonra bir daha telefonumu sabit hattan gelen numaralara açmadım. Bu sebepten beni 2016 yılının haziranına kadar ara ara sabit hatlardan aradılar. Açmadım, irtibatım tamamen kesildi."

Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, bazı muvazzaf ve ihraç edilmiş askerlerin mahrem imamlar tarafından kontörlü ve sabit hatlardan ardışık şekilde arandıkları ve örgüt içerisinde faaliyet gösterdikleri tespit edilen 20 zanlıya yönelik 6 Nisan 2021'de eş zamanlı düzenlenen operasyonda 18 kişi yakalanmıştı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan ve adliyeye sevk edilen zanlılardan 10'u nöbetçi hakimlikçe tutuklanmış, 8'i ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Haberin yeri: https://www.aa.com.tr/tr/fetonun-karanlik-kurul-uyeleri/feto-suphelisi-eski-2-askeri-ogrenci-itiraflarda-bulundu/2214402


▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄▄


--alıntı--

FETÖ firarisi eski emniyet müdürü yakalandı

download

DHA -- Oluşturulma Tarihi: Şubat 09, 2024 20:11

Ankara'da FETÖ firarisi eski 1'inci sınıf emniyet müdürü H.İ.Y., yakalandı.
İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, Ankara'nın Sincan ilçesinde 8 yıldır firari olarak aranan eski 1'inci sınıf emniyet müdürü H.İ.Y.'yi yakaladı.

Şüphelinin, 'FETÖ/PDY'ye üye olmak', 'görevi kötüye kullanma' ve 'Türk Ticaret Kanunu'na muhalefet' suçlarından arandığı belirtildi.

Gözaltına alınan H.İ.Y.'nin emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edileceği öğrenildi.


Kaynağı: https://www.hurriyet.com.tr/gundem/feto-firarisi-eski-emniyet-muduru-yakalandi-42403850


[Edited at 2024-02-10 07:59 GMT]
Collapse


 
Pages in topic:   < [1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37]


To report site rules violations or get help, contact a site moderator:


You can also contact site staff by submitting a support request »

UYARI: Dikkat Scam


Translation news in Türkiye





Protemos translation business management system
Create your account in minutes, and start working! 3-month trial for agencies, and free for freelancers!

The system lets you keep client/vendor database, with contacts and rates, manage projects and assign jobs to vendors, issue invoices, track payments, store and manage project files, generate business reports on turnover profit per client/manager etc.

More info »
Trados Business Manager Lite
Create customer quotes and invoices from within Trados Studio

Trados Business Manager Lite helps to simplify and speed up some of the daily tasks, such as invoicing and reporting, associated with running your freelance translation business.

More info »