Translation glossary: English-Turkish public domain dictionary

Creator:
Filter
Reset
Showing entries 1-50 of 61,337
Next »
 
abir, herhangi bir 
English to Turkish
a bad eggsözünde durmayan, kendisine güvenilmeyen, itin teki 
English to Turkish
a bad lotsağlam ayakkabı değil,sütü bozuk,it kopuk 
English to Turkish
a bad markkırık not,kötü not 
English to Turkish
a bad turnkötülük 
English to Turkish
a bag of nervessinir küpü 
English to Turkish
a bed of rosesgüllük gülistanlık vaziyet 
English to Turkish
a bee in one's bonnetfikrisabit,saplantı 
English to Turkish
a bird in a gilded cagealtın kafesteki kuş 
English to Turkish
a bitbiraz,bir kırık,zerre kadar,bir damcı,bir kırtık,dıngılı 
English to Turkish
a bitter pillacı bir reçete,acı bir ilaç,beraberinde çetinlikler bulunan çözüm yolu 
English to Turkish
a black eyemorarmış göz 
English to Turkish
a bundle of nervessinir küpü 
English to Turkish
a can of wormsiçinden çıkılması çetin vaziyet 
English to Turkish
a change for the worsekötü bir değişiklik 
English to Turkish
a chip off the old blockhık demiş burnundan düşmüş,(anasını/atasını) iteleyip yerinde durmuş 
English to Turkish
a close shavekıl payı kaçış 
English to Turkish
a cut above-den daha yakşı,yakşırak,daha üstün 
English to Turkish
a dark daykaranlık gün 
English to Turkish
a dark sayingkapalı söz 
English to Turkish
a dime a dozenharcıâlem,erzan ve çok,ite döktü 
English to Turkish
a drop in the bucketdevede kulak 
English to Turkish
a drop in the oceanokyanusta damla,devede kulak,çok az 
English to Turkish
a fat lothiç 
English to Turkish
a fewbirkaç,bir niçe,bazı 
English to Turkish
a flash in the pankuru gürültü, boşa çıkan gayret 
English to Turkish
a flourish of trumpetsmerasim borusu 
English to Turkish
a gleam of hopebir ümit ışığı 
English to Turkish
a good buykârlı bir alışveriş 
English to Turkish
a good dealoldukça çok,bir dünya 
English to Turkish
a good turniyilik, yardım 
English to Turkish
a great dealçok,etek-etek 
English to Turkish
a great deal ofpek çok,niçe-niçe,çoklu miktarda,külli 
English to Turkish
a great number ofoldukça çok,çok sayıda,külli 
English to Turkish
a green eyekem göz 
English to Turkish
a hairbreadth escapekıl payı kurtulma 
English to Turkish
a hard nut to crackçetin ceviz 
English to Turkish
a hell of a lotçok fazla 
English to Turkish
a horse of another colortamamıyle farklı bir konu 
English to Turkish
a hundredfoldyüz kat, yüz misli 
English to Turkish
a kind ofbir çeşit 
English to Turkish
a king's ransombüyük para 
English to Turkish
a la cartealakart, yemek listesine göre 
English to Turkish
a la modemodaya uygun 
English to Turkish
a littlebiraz,dıkkılı,bir balaca 
English to Turkish
a little bitazıcık,bir parça,zerre kadar,biraz,bir hırda,bir balaca 
English to Turkish
a load ofbir sürü, dolu 
English to Turkish
a lotçok,bir yığın 
English to Turkish
a lot ofbirçok,niçe-niçe,bir dünya,kârlı,külli 
English to Turkish
a matter ofmeselesi 
English to Turkish
Next »
All of ProZ.com
  • All of ProZ.com
  • Term search
  • Jobs
  • Forums
  • Multiple search